Sorunun adı konuldu: Kürt sorunu. Silahların susması için çok güçlü bir halk iradesi olduğu da Ankara tarafından anlaşıldı. Çözüme yönelik düşünce üretmeye çalışanlara artık kimse kötü gözle bakmıyor. “Çözüm” kelimesinin arkasında tuzak arayanlar da bu kelimeye ısınmaya başladı. Taraf Gazetesi geçen hafta, çözüme yönelik fikir üretme çabasında olanların önerilerinden 20 maddelik bir liste hazırladı. Böyle […]
Sorunun adı konuldu: Kürt sorunu. Silahların susması için çok güçlü bir halk iradesi olduğu da Ankara tarafından anlaşıldı. Çözüme yönelik düşünce üretmeye çalışanlara artık kimse kötü gözle bakmıyor. “Çözüm” kelimesinin arkasında tuzak arayanlar da bu kelimeye ısınmaya başladı.
Taraf Gazetesi geçen hafta, çözüme yönelik fikir üretme çabasında olanların önerilerinden 20 maddelik bir liste hazırladı. Böyle bir liste, yeni fikirlerin oluşması için yararlı olabilir. Ancak öneriler tek tek tartışılmaya muhtaçtır.
* Köylerin Kürtçe isimleri: Bu konudaki açılımı bizzat Başbakan söyledi. Gecikilmesi için herhangi bir neden yok. Üstelik, yakında değiştirilmiş köy isimleri konusunda açılım yapılırken, bunun halkın Kürt olmayan kesimleri tarafından da değerlendirilecek bir katılım unsuru olarak görülmesi mümkün. Eğer ülkenin başka kesimlerinde de halk, yaşadığı köyün, beldenin ismiyle ilgili bir kuşkusu, talebi varsa belirtebilir ve değişiklik isteyebilir.
* Cezaevi görüşmelerinde Kürtçe: Bu sıkıntı 12 Eylül döneminden kaldı. Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin ziyaretçileri ile Kürtçe konuşmalarını engelleyen bir yasa hükmü yok. Adalet Bakanlığı sorunu tek bir genelge ile halledebilir, böylece bu anlamsız yakınma konusu ortadan kalkar.
* Kürt basınına baskı: Şu anda ciddi ve sistemli bir baskı ortamı bulunduğunu söylemek aşırılık olur. Zaman zaman bazı yanlış uygulamalar duyuluyor. Ancak özgürlük sorunları sadece “Kürt basını” diye anılan kesim için değil, bütün Türkiye için sürüyor. Basın ve her türlü yayınla ilgili olarak anlamsız kısıtlama ve yasaklara yol açan yasalarda yapılacak değişiklikler basının tümü için yararlı olacak ve ciddi bir demokratik gelişme sağlayacaktır.
* Üniversitelerde Kürt enstitüleri kurulması: Bu konuda da yasal bir engel bulunmuyor. Üniversiteler YÖK’ten talepte bulunabilir, YÖK’ün onayıyla çalışmalar başlayabilir. Ayrıca sadece Kürtçe değil Anadolu’da konuşulan başka diller üzerine de bilimsel çalışma yolları açılmalıdır.
* TRT Şeş’e yasal güvence: TRT devletin yayın kuruluşudur, bir bakana bağlıdır. TRT Şeş kanalının kurulması hem “iyi niyet” gösterisi hem de bir süreci başlatma adımıdır. Özel televizyonların Kürtçe yayın yapabilmesi, dil ile ilgili olarak hiç kimsenin herhangi bir kısıtlama ile karşılaşmaması asıl çözümdür. Bu da yayın özgürlüğüyle ilgili diğer sorunlarla birlikte kolayca halledilebilir.
* Seçim kampanyalarında Kürtçe: Bu öneri de eski sıkıntılardan kalma, çünkü sadece DTP’lilerin değil, başka partilerin aday ya da temsilcilerinin de seçim kampanyalarında Kürtçe konuştuğu biliniyor. Sorun, yargıda ortaya çıkan bir çifte standartla ilgilidir ve sadece bu meseleye ilişkin değildir.
* Kürtçe vaaz: Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sorumluluklarından biri, camilerde verilen vaazların yasal çerçeve içinde kalmasıdır. Vatandaşlar bu konuda Diyanet İşleri’nden talepte bulunabilir ve din görevlisi atamaları buna göre yapılabilir. Sorun, Kürt vatandaşların yoğun oldukları yörelerde “Kürtçe vaaz” imkânının bazı cemaatler tarafından kullanılmasının engellenmesidir.
* Devlet Tiyatroları’nda Kürtçe oyun: Devlet Tiyatroları Kürtçe oyun oynamasın, Türkçe oyun oynasın ve Türkçenin gelişmesine katkıda bulunsun. Buna karşılık yerel yönetimler, ellerindeki kültür fonlarıyla Kürtçe ya da başka dilde oyun oynamak isteyen sanatçılara imkân sağlasın. Müzikte ortaya çıkan rahatlama bu alana da yansıtılsın. Bu tür sanat faaliyetlerinin televizyon kanallarıyla izleyiciye ulaşabilmesi için de RTÜK çaba göstersin.
***
Bu yazıda listedeki 20 önerinin 8’ini ele aldık. Yarın diğerleriyle devam edeceğiz.