I.GİRİŞ Türkiye’nin en büyük ilçelerinden biri olan Bafra, 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında önemli bir seçim olan 1987 seçimlerinde, 1983 seçimlerinde güvenlik konseyi tarafından yasaklanmış bir parti olan Doğru Yol Partisi’ni ( DYP) seçti. Bafra, 1990’lardaki yerel seçimlerde DYP’nin ve aşırı ulusçu Milliyetçi Hareket Partisi’nin ( MHP) iktidarına tanıklık ettikten sonra yerel yönetimin iktidarını ülkenin […]
I.GİRİŞ
Türkiye’nin en büyük ilçelerinden biri olan Bafra, 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında önemli bir seçim olan 1987 seçimlerinde, 1983 seçimlerinde güvenlik konseyi tarafından yasaklanmış bir parti olan Doğru Yol Partisi’ni ( DYP) seçti. Bafra, 1990’lardaki yerel seçimlerde DYP’nin ve aşırı ulusçu Milliyetçi Hareket Partisi’nin ( MHP) iktidarına tanıklık ettikten sonra yerel yönetimin iktidarını ülkenin büyük çoğunluğunda olduğu gibi Adalet ve Kalkınma Partisi’ne ( Ilımlı İslam) (AKP) bıraktı.
Bu çalışma için yaptığımız Aralık 2005’in ilk haftasından, Aralık 2005’in sonuna kadar geçen süre içerisinde yüz yüze gerçekleştirdiğimiz anketimize 156 kişi katılmıştır. Katılımcılar her meslek grubundan 26’şar kişi olmak üzere seçilmişlerdir. Katılımcılar 53 soru yanıtlamışlardır. Bu araştırma içerisinde siyasal eğilimler göz önünde bulundurulmaya çalışılmıştır. Bafra’da farklı kesimler tarafından oylanan üç önemli parti; Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Milliyetçi Hareket Partisi ele alınmaktadır.
Araştırmamız Türkiye’nin kozmopolit bir kırsal kesiminin çeşitli sosyolojik anlayışlarını göz önünde bulundurarak, Bafra’da yaşayan insanların siyasi anlayışlarına ışık tutmaktadır. Araştırma, aynı zamanda Bafra’nın dışından göç etmelerine, büyük şehirlere göç etme düşüncelerine, eğitime, ekonomiye, dine, siyasal alt yapıya, medyaya ve Avrupa Birliği ile ilgili görüşlerine göre belirlenen siyasal eğilimlere dair bir ipucu vermektedir. Bu araştırma yaklaşan 2007 seçimleri ile bir önceki seçimleri karşılaştırmaktadır.
Araştırmamızda elde ettiğimiz sonuçları tartışmak ve Türkiye’nin kırsal kesimindeki siyasal yaklaşım anlayışlarımızı geliştirmek istenmekteyiz. ASA toplantısında düşünülen bir yuvarlak masa tartışması; bize daha geniş bir araştırma bilinci verecektir ve büyük ihtimalle 2000’lerde Türkiye’de neler olduğuna, İslami değerlerin son yıllarda nasıl yükseldiğine ve radikal İslam ile ılımlı İslam arasındaki ikilemi anlayabilmemize dair kavramsallaştırmalar eşliğinde, Türkiye’nin kırsal kesimindeki siyasal, ekonomik ve sosyolojik değişimler için başka araştırma projelerini yürütmemize yardımcı olacaktır.
2.BULGULARIN ANALİZLERİ
2.1. Göç
Göründüğü gibi (tablo 1), ankete katılanlardan sadece yüzde 39’u Bafra doğumludur. Katılımcıların çoğu (%60) Bafra dışında bir yerde doğmuştur. Bafra’da doğan kişilerin yüzdesinin bu kadar düşük olmasının en önemli sebeplerinden biri, Bafra merkezde doğanların çoğu şehirlere, özellikle de Samsun’a göç etmesidir. Diğer şehirlere göç etmenin sebepleri; eğitim ve yeni bir iş bulmalarıdır. Geçmişte Bafra ciddi bir şekilde yurt dışından göç almıştır. Bu göçün en önemli sebebi bölgenin verimli tarımsal kaynaklarıdır. Cumhuriyetin kuruluş yılları esnasında göç edenlerin büyük bir kısmı Bafra’ya yerleştirilmişlerdir.
Bafra özellikle Doğu Karadeniz, Alaçam ve etrafındaki köylerden göç almıştır. Barajın yapımı bazı köyleri ortadan kaldırmış ve çiftçilerin çoğunun Bafra’ya göç etmesi sonucunu doğurmuştur. Öte yandan, Bafra ekonomik gerileme sebebiyle yurtdışına göç vermiştir. Birçok kişi büyük şehirlere, özellikle İstanbul, Bursa, Ankara ve İzmir’e göç etmiştir. Bir grup insanın çalışmak ve ailelerini geçindirmek için Irak’a gittikleri bilinmektedir.
Katılımcılara, “Bafra’ya göç etmekten mutlu musunuz?” sorusu yöneltildi. Katılımcıların % 56’sı “evet” derken, geri kalanı “hayır” yanıtını verdi. Bu verielre göre, göç edenlerin yarısı kararlarından mutlu değildir. Bunun yanı sıra, Bafra’ya göç ettikleri için memnun olmayan göçmenlerin yarısı diğer büyük şehirlere gitmek istemektedirler. Bu da Bafra’nın ciddi olarak hızlı bir nüfus hareketliliğini tecrübe etmekte olduğunu göstermektedir.
Ankete yanıt verenlerin önemli bir bölümü büyük şehirlere göç etmeyi düşünmektedir (%46). Bu yüksek oran bize Bafra’da önemli bir nüfus hareketliliğinin olduğunu göstermektedir. % 44’lük bir oran da hiçbir şekilde göç etmeyi düşünmemektedir. Bafra’nın gerçek nüfusu göz önünde bulundurularak göç etmeyi planlayan kişilerin oranının yüksek olacağı tahmin edilebilir. Örneklerimizi farklı iş kategorilerinden eşit oranda seçtik. Bundan dolayı, ortaya çıkan göç etme isteği oranları düşük olabilir. Örneğin, Bafra’nın nüfusuna baktığımızda, eğer işsiz kişilerin oranının ticaretle uğraşan kişiler ve işçilerden fazla olduğu düşünülürse, büyük şehirlere göç etmek isteyenlerin oranı fazla olacaktır.
Katılımcılara, “Şehir hayatı sizin için ne anlam ifade ediyor?” sorusu soruldu. Katılımcıların %36’sı “iş”, %15’i “eğitim”, %21’i “kültürel aktiviteler” ve %10’u “eğlence” şeklinde yanıt verdi.
2.2 Din
Din son zamanlarda Türkiye’de en çok tartışılan konulardan biridir. Bu konu hem birey- din hem de toplum-din ilişkileri bağlamında tartışılır. Bu araştırmada insanların din üzerine görüşleri şu sorular ile ölçülmüştür: ” Sizin için dinin önemi nedir?”, ” Dini ibadetlerinizi yerine getiriyor musunuz?”, ” Sizce toplum din kurallarına göre mi düzenlenmelidir?”.
Katılımcıların çoğu dinin onlar için çok önemli olduğunu düşünmektedir (%53). Katılımcıların %23’ü dinin her şey olduğunu söylemektedir. %19’u ise dini önemli görmektedirler. Öte yandan, katılımcıların küçük bir kısmı dine nadiren önem vermektedir.
Katılımcıların az bir oranı dini ibadetlerini yerine getirdiklerini söylemişlerdir (%14). Büyük bir çoğunluğu kısmen (%58), ve geri kalan %29’u nadiren ibadet etmektedir. Bu oranlara bakılarak katılımcıların dinsiz olduğu söylenemez, onlara göre ibadet etmenin zorlukları göz önüne alınmalıdır.
Katılımcılara ” Size göre toplum din tarafından mı düzenlenmelidir?” sorusu soruldu. ” hayır” diyenlerin sayısı oldukça yüksek iken (%60), “evet” diyenlerin yüzdesi düşüktür (%40).
2.3 Ekonomi
Katılımcıların yarısının geliri fiziksel üretimleri için yeterli olmasına rağmen, ailelerin çoğu fiziksel ve sosyal üretimleri için zorluk yaşamaktadırlar. Örneğin; katılımcıların %49’u tatile çıkamamaktadır. Katılımcıların %67’si her yıl bir kere tatile çıkmalarına rağmen, onlar için tatil ya evde vakit geçirmek ya da akrabaları ile birlikte olmak anlamına gelmektedir. Tatilini deniz kenarında geçirenlerin oranı ise çok düşüktür (%9). Buna ek olarak, ailelerin büyük bölümü eğlenmeye vakit ayıramamaktadır (%67).
Bafra’da erkekler için eğlence, kıraathane; kadınlar için ise eğlence, çay partisi anlamına g
elmektedir.
2.4 Siyasal Eğilimler
Bu bölümde, Bafra’daki genel seçimlere bakarak siyasal yorumun sadece üç güçlü parti ile sınırlı kaldığını görürüz. Diğer partiler dışarıda kalır, çünkü onlar istatistiksel olarak bir anlam ifade etmezler. Bu üç parti sırası ile Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’dir. Bununla birlikte, katılımcıların gelecek yerel ve genel seçimlerdeki oy verme eğilimlerini anlamak için yapılan analizlerde diğer partilere de yer verilmiştir.
Tablo 9, katılımcıların genel seçimlerde oylarını hangi partiye verdiklerinin istatistikî bilgilerini göstermektedir. Bu sonuç ülke düzeyindeki genel sonuç örtüşmeyebilir. Katılımcıların büyük bir bölümü hiç oy kullanmamıştır (%34). Katılımcıların %30’u AKP’ye, %17’si MHP’ye ve az bir kısmı da CHP’ye (%8) oy vermiştir. Katılımcıların oy vermediklerini söylemelerinin nedenlerinden biri kararlarını belli etmek istememeleridir. Aslına bakılırsa bu sonuç Türkiye’deki siyasal yaklaşımı göstermektedir.
Katılımcıların yerel seçimlerdeki yaklaşımları genel seçimlerdeki ile benzerlik göstermektedir. Tablo 10’dan görüldüğü üzere, katılımcıların önemli bir çoğunluğu kime oy verdiği açıkça belirtmemektedir (%35). Son yerel seçimlerde, katılımcıların %29’u AKP’ye, %21’i MHP’ye ve %10’u CHP’ye oy vermiştir.
Araştırma sonuçlarına göre AKP gelecek genel seçimlerde birinci parti, sırasıyla MHP ikinci, CHP ise üçüncü parti olacaktır. Katılımcıların %30’u gelecek genel seçimlerde AKP’yi seçecektir. Geçen seçimle bir karşılaştırma yapacak olursak AKP’nin oylarını arttırdığı gözlemlenir.
Araştırma sonuçlarına göre, gelecek yerel seçimlerde AKP birinci parti sırasıyla MHP ikinci parti, CHP ise üçüncü parti olacaktır. Katılımcıların %26’sı gelecek yerel seçimlerde AKP’ye oy vermeyi düşünmektedirler. Aynı zamanda AKP ve MHP’nin oy oranları benzerlik göstermektedir. CHP gelecek yerel seçimde üçüncü parti olarak görülmektedir.
Araştırmada, katılımcıların seçim eğilimlerine ek olarak, onların özelleştirme, tarım üzerinde devlet denetimi ve istihdam gibi konular hakkındaki görüşleri de test edilmektedir.
Katılımcıların özelleştirme hakkındaki düşüncelerini öğrenmek için onlara şu soru soruldu: “Devletin eğitime, sağlığa, alt yapıya ve güvenliğe yatırım yapması gerektiği ve özel sektörün endüstriyi ve ticareti düzenlemesi gerektiği söylenir. Aynı fikirde misiniz?”. Katılımcıların %36’sı “evet” yanıtını verdi. %48’lik bir kesim “hayır” derken, geri kalan %17 kararsızdı.
Katılımcılara ” Size göre devlet tarımı desteklemeli midir?” sorusu soruldu. Görüldüğü gibi katılımcıların %93’ü “evet” yanıtını verdi. Aslına bakarsak katılımcılar tarımın devlet tarafından desteklenmesini aykırı bulmaktadırlar. Üstteki soruda katılımcılar her ne kadar devlet özelleştirmesine destek verseler de devletin yardımını gerekli görmektedirler.
Katılımcılara “Devlet yeni istihdam olanakları yaratmalı mıdır?” sorusu soruldu. Hemen hemen tüm katılımcılar “evet” dedi. Devlet ve tarım ilişkisinde olduğu gibi, özelleştirmeyi kabul edenler ve devletten yeni istihdam alanları yaratmasını bekleyenler arasında bir çelişki olduğu düşünülmektedir.
2.5 Avrupa Birliği’ne Bakış
12 Aralık 2005 (?) tarihinden sonra Türkiye-AB ilişkileri yeni bir sürece girdi. O zamandan beri Türk vatandaşları fikirlerini değiştirdi. Bundan dolayı, AB ile alakalı araştırma soruları 2005 Aralık’ın şartlarına göre değerlendirilmelidir. Bununla beraber, Türk Hükümeti’nin AB’ye yaklaşımı ve bu konudaki çalışmaları göz önünde bulundurulmalıdır. Bundan dolayı, AKP’yi destekleyen katılımcılar AB’ye pozitif bakmaktadırlar.
Katılımcıların %62’si Türkiye’nin AB’ye üyeliğini desteklemektedir. Öte yandan, %30’u istememektedir. Geri kalanı ise “Bilmiyorum” yanıtını vermektedir.
Katılımcılara Türkiye’nin AB’ye üye olması halinde ne kazanacağı soruldu. % 12’lik bir kesim işsizliğin düşeceğini ve Türkiye’nin modernleşeceğini düşünmektedir. Türkiye’nin AB’den hiçbir şey kazanmayacağını düşünenler ise %35. Katılımcıların %24’ü Türkiye’nin modernleşeceğini düşünmektedir.
Katılımcıların %44’ü Türkiye’nin AB’ye üye olmayacağını düşünmekte, %34’lük bir kesim “evet” derken, geri kalanı ise “bilmiyorum” yanıtını vermektedir ( %24).
Yukarıda verilen üç tabloya göre, katılımcıların çoğunluğu Türkiye’nin AB’ye üye olmasını istemesine rağmen AB’ye karşı olumsuz yaklaşmaktadırlar. Bu da AB’nin Türkiye’nin üyeliğine kabul etmeyeceğine dair olumsuz bir görüşten kaynaklanmaktadır.
3.SONUÇ
Yaptığımız çalışmada insanların gelecek için umutlarının onların siyasi kararlarını nasıl etkilediğine açıklık getirmeye çalıştık. Özellikle son yıllarda kırsal kesimden metropollere büyük bir göç yaşanmaktadır. Bu kişilerin kırsal kesimde kalma ya da büyük şehirlere göç etme düşünceleri en yakın seçimlerde gösterecekleri seçmen davranışını belirlemektedir.
Eğitim alt yapısı siyasal anlamdaki kararlarında çok fazla etkiye sahip olmamakla birlikte, elde edilen veriler bu durumu kesinleştirmek için önemli bir ipucu vermemektedir. Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy verenler geleneksel olarak yüksek gelirli ve eğitimli kimselerdir. Diğer türlü ise veriler, siyasal kararın ait olduğun iş ya da arkadaş grubu, Bafra’ya nereden geldiği ya da Bafra’da yaşamak için umutları olup olmadığı gibi değişkenlere göre belirlendiğini söylemektedir.
Bunların dışında, tüketim alışkanlıkları büyük marketlerin kurulmasıyla değişmektedir. Bafra’da yaşayan insanlar sebze ve meyve ihtiyaçlarını açık pazarlardan sağlamaktadır. Bunun nedeni Bafra’nın tarımsal bir alan ( Türkiye’nin 2.büyük tarımsal alanı)olmasıdır ve meyve ve sebze pazarlarda oldukça ucuzdur.
Her ne kadar Bafra 1950’lerde Demokrat Parti’yi benimsemiş olsa da, 60’lar ve 70’lerde Adalet Partisi, 80’lerde Anavatan Partisi ve Doğru Yol Partisi, son olarak da Adalet ve Kalkınma Partisi bu geleneği bozmuştur.
Öte yandan, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine milliyetçi değerler ile yaklaşan kişilerde aşırı milliyetçi özellik gösteren Milliyetçi Hareket Partisi’nin büyük bir etkisi vardır. Zaman zaman bu hassasiyet bu milliyetçi partiyi güçlü yapmaktadır. Fakat bu televizyondaki gündemin etkisine göre değ
işmektedir.
Türkiye’de insanların ekonomik anlamda hayatlarını en çok etkileyen şey enflasyonun düşmesidir. Her ne kadar tarımsal gelir ( Bafra’da çiftçi ve tüccarlar için olan ana gelir) düşmekte olsa da, Bafralı hanehalkları büyük bir olasılıkla ve oranda öyle ya da böyle sabit bir gelire sabittirler. Yıllardır temel siyasal faktörler olan bu değişkenler Adalet ve Kalkınma Partisi’ne 2005’in sonuna kadar oylarını koruma olanağı vermiştir.
Sonuç olarak kısaca, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Türkiye’de yakaladığı rüzgarın etkisi Bafra’da da görülmektedir. Yerel seçimlerde ise adayların şahsiyetleri önem kazanmasına rağmen, iktidar faktörünün azımsanmayacak ölçüde etkisi vardır.
*Bu yazı 2006 Ağustos ayında Yrd. Doç. Fatime Güneş ve Ahmet Faruk Keçeli tarafından American Sociological Association (ASA) Kanada, Montreal Kongresi’nde yuvarlak masa etrafında tartışıldı. Tartışmacılara sunulan görüşün temelinde: Batılıların İslamiyeti algılamada zorlandıkları, İslam ülkelerinde çok detaylı sosyolojik araştırmaların yapılması gerekliliği vardı. İslam ülkelerinde; şehir şehir, kasaba kasaba ve köy köy İslamiyet’in farklılıklar taşıdığı vurgulandı.
** Ahmet Faruk Keçeli ODTÜ İktisat mezunu olduktan sonra şu anda Bilkent Tarih bölümünde OsmanlıTarihi Yüksek Lisans çalışması yapmaktadır (keceli@bilkent.edu.tr). Fatime Güneş (Yrd. Doç.) Anadolu Üniversitesi Sosyoloji bölümü öğretim üyesidir (fgunes@anadolu.edu.tr). Göksu Koç ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi öğrencisidir (kocgoksu@hotmail.com).