Neredeyse bir yıl olmuştu, Hüseyin Üzmez kabusu bu ülkenin kadınlarının, çocuklarının ve erkeklerinin üzerine çökeli. Bu bir yıl içerisinde yoksulluğun kadınları nasıl istismara açık hale getirdiğini bir kez de Üzmez vakasının mağdurlarının öyküsünü dinleyerek gördük. AKP’de cisim bulan gericiliğin kadına karşı işlenen suçların üstünü örtmek için nasıl da çırpındığını izledik. Ataerkil adalet anlayışı ve kurumlarının […]
Neredeyse bir yıl olmuştu, Hüseyin Üzmez kabusu bu ülkenin kadınlarının, çocuklarının ve erkeklerinin üzerine çökeli. Bu bir yıl içerisinde yoksulluğun kadınları nasıl istismara açık hale getirdiğini bir kez de Üzmez vakasının mağdurlarının öyküsünü dinleyerek gördük. AKP’de cisim bulan gericiliğin kadına karşı işlenen suçların üstünü örtmek için nasıl da çırpındığını izledik. Ataerkil adalet anlayışı ve kurumlarının her türlü taciz, tecavüz ve şiddet karşısında elbirliği ile erkeği aklamasına birlikte öfkelendik. Üzmez vakasının hemen ardından onu aklayan adli tıp başkanının bizzat kendisi TCK görüşmelerinde evlilik yaşını 14’e indiren yasal düzenlemeyi gündeme getirdiğinde kulaklarımıza inanamadık.
Kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüz; cinsel, sınıfsal çelişkilerden besleniyor. Türkiye topraklarında toplumsal gericilikle kendisi için daha da meşru bir zemin yaratabiliyor. Hüseyin Üzmez davası bu bağlamda kadına karşı işlenen suçlara dair tüm toplumsal çelişkileri göz önüne seren bir simge vaka. Bu nedenle Bursalı Halkevci Kadınlar olarak 10 Şubat günü Üzmez’e savurduğumuz şemsiye ile kadına karşı işlenen tüm suçlara öfkemizi ortaya koyduk.
Yoksulluğun yıkımına karşı onurumuzu, ruhumuzu ve bedenimizi asla teslim etmeyeceğiz;
Ataerkil toplumun cinsiyetçi iş bölümüne, toplumsal hiyerarşisine, ikiyüzlü adalet ve ahlak anlayışına karşı asla sessiz kalmayacağız;
Gericiliğin her türlü cinsiyetçiliği meşrulaştıran, kadını sosyal yaşamda yok sayan ve kadına karşı işlenen suçları normalleştiren meşrulaştıran karanlığına karşı direneceğiz;
Sermaye düzeninin, gericiliğin ve erkek egemen anlayışının hepsini birden temsil eden AKP iktidarının kadın düşmanı politikalarını bize rağmen hayata geçirmesine izin vermeyeceğiz
demek için 24 Mart’ta yeniden Bursa Adliyesi’nde olacağız.
Bizim gibi düşünen tüm kızkardeşlerimizi o gün sesimize ses, gücümüze güç katmaya yanımıza çağırıyoruz.
24 Mart Salı Sabah 09.00’da Bursa Adliyesi önünde buluşuyoruz