Yaşadığımız kriz, adına neoliberalizm denilen aslında serbest piyasa ideolojisi ve hakimiyetinin sonucundan başka bir şey değil. Hatırlayalım neoliberal görüşün savunucuları gelmekte olan kriz için “küresel mali piyasaların eninde sonunda kendini düzeltecek, serbest piyasa güçlerinin görünmez eli kendi dengesini bulacak” diye vaaz ediyorlardı. Yaşadığımız ve bildiğimiz gibi görünmez el ortaya çıkmadı ve çöz(e)medi. Görünmez elin görünür […]
Yaşadığımız kriz, adına neoliberalizm denilen aslında serbest piyasa ideolojisi ve hakimiyetinin sonucundan başka bir şey değil. Hatırlayalım neoliberal görüşün savunucuları gelmekte olan kriz için “küresel mali piyasaların eninde sonunda kendini düzeltecek, serbest piyasa güçlerinin görünmez eli kendi dengesini bulacak” diye vaaz ediyorlardı.
Yaşadığımız ve bildiğimiz gibi görünmez el ortaya çıkmadı ve çöz(e)medi. Görünmez elin görünür olup çözememesinin nedeni: Görünmez elin var olmamasıdır!
Şimdilerde iç talebin yeniden oluşturulması için çokuluslu şirketler soluksuz çalışıyorlar. Geleceğin küresel düzenleyicilerini yeniden tasarlamaya, Bretton Woods sisteminin yani İMF ve Dünya Bankası’nı yeniden yapılandırılmasına çalışıyorlar.
Çünkü yeni inşa edilecek küresel düzenleyicilerin desteğinde sermaye ancak yeni birikim alanlarına sahip olur. Ve kendi krizini aşabilir.
Şirketler kendileri için yeni sermaye birikim alanları olarak en başta gıda, enerji ve su kaynaklarını ele geçirmeyi öngörüyorlar. Bu konuda temel rol de devletlere veriliyor.
Bu amaçla zengin ülkeler gıda ihtiyaçlarını çözmek için yoksul ülkelerin topraklarını satın alıyor, satın alamadıkları ülkelerde ise geniş topraklar kiralıyorlar. Enerji ve su kaynaklarını ele geçirebilme amacıyla toplantı üzerine toplantı düzenliyorlar.
Birleşmiş Milletler 16 – 22 tarihleri arasında Dünya Bankası ve büyük şirketlerin desteğinde devlet yetkililerini İstanbul’da topluyorlar.
Bu güne kadar 4 kez toplanan Dünya Su Forumunun yapıldığı ülkeler tesadüfen seçilmediği gibi 5.sinin İstanbul’da seçilmesi de tesadüf değil. Yani toplantıya ev sahipliği yapılacak ülkeler bilinçli ve amaçlı seçiliyor.
İstanbul’da yapılacak olan 5. Dünya Su Forumu’nun ana konusu ise akarsuların, göllerin, göletlerin büyük su şirketlerine satılması!
Birleşmiş Milletlerin İstanbul’da düzenleyecek olduğu 5. Dünya Su Forumu’nun karşı formunu eş anlı gerçekleştirmek üzere Türkiye’den 114, dünyada 30’a yakın örgütün katılımıyla Suyun Ticarileşmesine Hayır Platformu oluştu.
Gün bu gün!
Gelin, Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu’nun;
• 15 Mart’ta İstanbul Kadıköy’de yapacağı mitinge destek verelim, destekçi bulalım.
• 16 Mart’ta Platformun yapacağı kitlesel basın açıklamasına katılalım, omuz verelim.
• 17 – 18 – 19 – 20 – 21 Mart tarihlerinde yapılacak olan atölyelere ve panellere katılalım, fikri katkı koyalım.