Hollanda’da düşen THY uçağıyla ilgili tartışmalar sürüyor. Hava-İş Sendikası Başkanı Atilay Ayçin’in dünkü açıklamaları uyarıcıydı: “THY denetimsiz büyüyor. ‘Az ölümlü bir kırım, buna da şükür’ deniyorsa, hiç ders alınmamış demektir. Bu kaza THY için öncü depremdir. Kulak tıkanırsa daha neler yaşanabilir? Sadece ‘uçak al, yeni hat aç, seferleri artır’ zihniyeti yanlıştır.” Sendikaya göre, THY yönetimi, […]
Hollanda’da düşen THY uçağıyla ilgili tartışmalar sürüyor. Hava-İş Sendikası Başkanı Atilay Ayçin’in dünkü açıklamaları uyarıcıydı:
“THY denetimsiz büyüyor. ‘Az ölümlü bir kırım, buna da şükür’ deniyorsa, hiç ders alınmamış demektir. Bu kaza THY için öncü depremdir. Kulak tıkanırsa daha neler yaşanabilir? Sadece ‘uçak al, yeni hat aç, seferleri artır’ zihniyeti yanlıştır.”
Sendikaya göre, THY yönetimi, uçuş güvenliğini riske atan bir şirketleşme eğiliminde ve maliyetleri düşürme adına bazı hizmet birimlerindeki taşeronlaşma kaza olasılıklarını artırıyor.
Ayçin, kazadan sonraki manzarayı da şöyle eleştirdi:
“Henüz uçağın neden, nasıl düştüğü konusunda açıklayıcı hiçbir bilgi olmadan THY, içgüdüsel bir savunma mekanizması, kaderci bir mantıkla ölüm olmadığını ve acıdır ki THY gibi bir şirketin Genel Müdürü ölmüş bir kaptanla canlı telefon bağlantısı yapmış gibi, ‘Kaptanımızın üstün başarısıyla kazayı hafif kırımla atlattık’ demiştir.”
THY yönetiminin ve Ulaştırma Bakanlığı’nın Schiphol Havalimanı’ndaki durum hakkında iyi bir görüntü veremedikleri ortada. Gerçek bilgiler ilk andaki moral açıklamaları doğrulamadı.
Üstelik uçak, “ıssız ada”ya düşmüş de değildi!
Hollandalı yetkililer, kazazedelerin kimliklerini ailelerine bildirmeden önce kamuoyuna açıklamaktan kaçındılar. THY’yi ölü ve yaralılar konusunda zora düşüren de bu tutum oldu. Ancak THY yönetimi en azından kaptanlarının durumunu öğrenmeliydi!
Medya da, “felaket haberciliği” konusunda “etik” dersi aldı.
THY yönetimi, ilk andaki “iletişim kazası”nı soruşturma sürecinde umarız sürdürmez ve doğru bilgileri kamuoyuyla paylaşır. Örneğin, Hava-İş’in öne sürdüğü gibi uzmanlık isteyen bazı hizmetler, THY’de taşeron şirketlere mi devredilmektedir?
THY’nin Tekirdağ uçağı, Amsterdam’a eğitimdeki pilot tarafından mı indirilmiştir?
Düşüşün nedeni “motor arızası” mıdır?
THY uçağından sadece 2 dakika önce Schiphol Havalimanı’na inen North West Havayolları’na ait Boeing 777 uçağının anaforu (vorteks etkisi) kazada etkili olmuş mudur? Sivil havacılık sektöründe uzmanlığıyla tanınan kaptan Fevzi Altunbulak, kulenin hatasından söz ederek, olayın üzerine gidilmesini istiyor.
Tekirdağ uçağının iki gün önce Madrid’e gitmek üzere hazırlanırken “arıza” nedeniyle hangara çekilmesinin önemi hangi boyuttadır?
Piste 500 metre kala yolcuların da hissettiği uçağın ani hız kesmesi, yakıt ya da motor arızasından kaynaklanmayıp, “speed break” olarak adlandırılan sürati düşürmenin sonucu mudur?
Uzmanlar, uçağın başını yukarı kaldırıp, kuyruğunu çarpmasını süratsiz kalmasına (stall olmasına) bağlıyorlar.
THY, Tekirdağ uçağıyla ilgili teknik soruşturmanın sonuçlarını tüm şeffaflığıyla kamuoyuna sunmalıdır. Uluslararası marka olmanın ve havacılıkta “güven”in gereği budur.