Ordu Valiliği’nin, Urfa Valiliği’nden mevsimlik işçi olarak Ordu’ya gideceklerin önceden bir yetki belgesi alması gerektiğini aksi takdirde geçici oturum hakkının tanınmayacağını bildirdiği ortaya çıktı.

Ağustos ayında mevsimlik işçi olarak Ordu’ya giden yaklaşık 150 işçiyi önceki yıllarda konakladıkları Melen Irmağı kıyısına sokmayan; işçileri yerleşim yerlerinden uzak tutan Ordu Valiliği’nin bir uygulaması daha belgelendi. AKP’nin önemli bürokratlarından olan, Abdullah Gül ve Efkan Ala’nın danışmanlığını da yapan Ordu Valisi Ali Kaban, 11 Temmuz tarihli bir yazı ile Şanlıurfa Valiliği’nden, Ordu’ya mevsimlik işçi olarak gideceklerin önceden belirlenmesi ve Ordu Valiliği’ne bildirilmesini istedi. Şanlıurfa Valiliği de, Emniyet Müdürlüğü, Ziraat Odası, Kaymakamlıklar ve Tarım İl Müdürlüğü’ne yazı göndererek Ordu Valiliği’nin isteğini iletti. Ordu Valiliği’nin gönderdiği resmi yazıda şu ifadeler yer aldı:

“Ordu iline çalışmak için giden fındık işçileri adına yetkili şahısların (dayı başı, aracı vb.) önceden Ordu iline giderek işçilerin çalışacakları yerleri belirleyip getirecekleri işçilerin sayılarını, açık kimlik bilgilerini ve nerede çalışacaklarını İl Tarım Müdürlüğü ve Ziraat Odası Başkanlıkları’na bildirmeleri..”

Yetki belgesi olmayan…
Yazıda ayrıca, aracılar tarafından İl Tarım Müdürlüğü ve Ziraat Odası Başkanlıklarından yetki belgesi alınmaması durumunda tarım işçilerinin Ordu’ya alınmayacağı belirtildi. Yazıda bir diğer önemli nokta ise, kişi sayılarının belirlenmesiyle işçilerin bir arada değil de farklı bölgelere konumlandırılacağı belirtildi. Bu uygulamanın amacı olarak da insanlara daha iyi çalışma ortamı yaratılması olduğu öne sürüldü.

İHD:Bunun adı vize uygulaması
Konu ile ilgili bilgi veren İHD Genel Merkez Yöneticisi ve Linçler ve Irkçılığa Karşı Çalışma Grubu Üyesi Veysi Altay, Kürt işçilere yönelik ‘vize’ uygulandığına dikkat çekti. Kürt işçilerinin Ordu’ya alınmamasına ilişkin 9 Ağustos’ta Ordu’ya giderek incelemelerde bulunduklarını hatırlatan Altay, şunları belirtti: “Ciddi bir güvenlik kaygısı yaşandığı belliydi. 400 mevsimlik işçinin yaşadığı bir kampa gittik. Burada yaşayanların çok kötü durumda olduğunu gördük. Geçmişte kaldıkları yerde kalamamışlardı. Hepsi zoraki olarak bazı yerlerde konaklamışlardı. Oradan da jandarma zoruyla kaldırılmaya çalışılıyorlardı. Camide kötü davranıyorlardı. Temiz su almak için köye gittiklerinde dışlanıyorlardı. İnsan Haklarından Sorumlu Vali Yardımcısı ile görüştüğümüzde ise bize, ‘Bu insanlar beni ilgilendirmiyor. Bana sorup gelmemişler. Bunlar iş bulmadan nasıl gelirler? Habersiz geldikleri için kendi çarelerine baksınlar’ demişti. Valiliğin gönderdiği resmi yazı da bu durumu doğruluyor.”

‘Valilik kendi gerekçelerini yalanladı’
İş bulan veya bulmayan herkesin kimlik bilgilerinin GBT soruşturmasından geçirildiğini dile getiren Altay, “‘Ordu’ya almayacağız’ diyorlar. Mantığı bir bütünün onların kontrolünde olmasıdır” dedi. Gönderilen yazının Ordu’daki resmi kurumların ortak aldığı bir karar olduğunu dile getiren Altay, “İşçilerin öz geçmişleri araştırılarak ona göre kente alınacak. Bir nevi vize uygulamasıdır. Çalışma, seyahat özgürlüklerini kısıtlamaktır. Ordu Valisi tarafından Urfa Valiliği’ne gönderilen yazı da ortaya koyuyor ki, gerekçe sağlık ya da kene değil. Kimlik bilgilerinin kene ile bir ilgisi yok. Kendi gerekçelerini kendileri yalanlıyor. Yaklaşımın güvenlik olduğu ve Kürt işçilere uygulandığı açıkça görülüyor. Kürtlere karşı ciddi bir ırkçılık ve ayırımcılık olduğu bu da devletin yaklaşımını ortaya koyuyor.”

Volkan Dora/DİHA