Eğitim-Sen ülke genelinde genel kurullarını tamamlamış bulunuyor. Ama Genel kurullarda yıllardır yaşanan olumsuzluklardan hiç ders çıkartılmadığı açık bir biçimde görülmektedir. Nicel ve nitel anlamda (eğitim ve örgütlenme çalışmalarının dibe vurduğu, üye sayısının 200 bilerden 119 düştüğü) bu kadar olumsuzluğun yaşandığı bir sendikanın genel kurullarında sendikal politikaların tartışılmasının kelimenin tam anlamıyla hiç yapılmadığını (konuşmak isteyenlerin süre […]
Eğitim-Sen ülke genelinde genel kurullarını tamamlamış bulunuyor. Ama Genel kurullarda yıllardır yaşanan olumsuzluklardan hiç ders çıkartılmadığı açık bir biçimde görülmektedir.
Nicel ve nitel anlamda (eğitim ve örgütlenme çalışmalarının dibe vurduğu, üye sayısının 200 bilerden 119 düştüğü) bu kadar olumsuzluğun yaşandığı bir sendikanın genel kurullarında sendikal politikaların tartışılmasının kelimenin tam anlamıyla hiç yapılmadığını (konuşmak isteyenlerin süre sınırlaması ile engellendiğini, bazılarının ise sendikada yaşanan olumsuzlukları basın ve kamuoyu önünde konuşmak istemediği için konuşamadığını) söylemenin pekte abartılı bir iddia olduğu söylenemez. Bu yaşanan olumsuzluklardan ders çıkartarak yola devam etme yerine Yaşanan olumsuzluklarda sanki söz ve karar mekanizmalarında yer alan sendika yöneticilerin hiç payları yokmuş gibi davranılarak (öz eleştiri yapma gereği duyulmadan) yaşanan sorunların sebebi mücadeleye inanmış eski kadroların/üyelerin çoğunluğunun emekli olmalarına, mevcut üyelerin duyarsızlığına, siyasi iktidarın tavrına vb. başka nedenlere bağlanarak geçiştirildi.
Yeni sürece geçişte ise; yönetimlerde sendikaya katkı sunacak kararlı ve azimli bir biçimde mücadele edebilecek, saldırıları püskürtebilecek politikalar üretebilecek kapasitedeki, donanımlı insanların tercih edilmesi yerine (sendikayı kendi kontrolünde tutmak isteyen belirli siyasi gruplar tarafından) bu özelliği olan kişilerin tasfiye edilmesi için özel çaba harcanarak 2 senden bir benden (senin kaç delegen var) mantığı yine ön plana çıkartıldı. Bu gruplar kendi kontrolünde tutabilecekleri kişileri yönetimlere taşıyarak gelecekte yaşanacak olumsuzlukların tohumlarını da yeniden ektiler. Çünkü onların öncelikleri arasında sendika değil kendilerine itaat edecek kişilerin yönetimlerde yer alması daha önemliydi.
Sendika Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası olduğunu unutarak yalnızca öğretmen sendikası gibi algılandı. Başta üniversiteler ve Kredi Yurtlar Kurumu olmak üzere diğer kurumlar yok sayıldı. Bunların yönetimlerde yer alması ve sendika tabanının genişletilmesi gerekirken şu veya bu biçimde bu kurumdan insanların yönetimlerde yer almaları engellenmeye çalışıldı. En bakir alan olan üniversitelerde örgütlenmeye gereken önem verilmedi. Üniversitelere yönelik merkezi bir sendika politikası oluşturulamadı ve bu konuda üniversite şubelerine (ve temsilciliklerine) gereken destek verilmeyerek kendi kaderleri ile baş başa bırakıldı. Bu şube ve temsilcilikler ne yaptıysa kendi çabaları ile yaptılar. Merkezi bir destekten yoksun kaldılar. Aynı yaklaşım genel kurullar sürecinde de devam etti
Sonuç olarak
Genel kurullarını yeni tamamlamış bir sendika olarak yöneticilerin işe yeni bir heyecanla başlaması gerekirken, Eğitim-Sen gibi Mücadele geleneği olan bir sendikanın SSGSS tüm yakıcılığı ile ortada iken sarı sendika diye tanımladığımız sendikalardaki (göstermelikte olsa) hareketliliği bile yakalayamamış olması ve sendikamızda yaşanan durgunluk kongre süreçlerinde yaşanan olumsuzlukları yansıtmaktadır. Bu durum Eğitim-Sen’in önümüzdeki süreçte arzu edilen bir mücadele çizgisi izleyemeyeceğinin en somut göstergesi olarak gözüküyor. Bunun Genel merkez Genel kurulunda aşılması son umut olarak önümüzde duruyor. Şube Genel kurulunda izlenen politikalar Eğer Genel merkez genel kurullunda da izlenecek olursa sendikanın kan ve itibar kaybının artarak devam edeceği daha da önemlisi insanların sendikaya olan güvenlerini yitireceği aşikârdır.
Bu konuda sorumluluk hisseden her kesimin bu sürece dur diyecek politikalar üretmesi gerekmektedir. YOKSA YARIN ÇOK GEÇ OLACAKTIR.
İbrahim ERDOĞAN
Eğitim Sen Cumhuriyet Üniversitesi Baştemsilcisi
Sivas Eski Şube Başkanı