İranlı yetkililer 16 yıldır varlığını sürdüren Zenan dergisinin (Farsça) yasaklanmasına karar verdiler. Bir dayanışma metni elden ele dolaşıyor: “Bu dergi bu ülkede feminist düşüncelerin yayılmasında baskın bir rol oynamıştır. Pek çok yasa değişikliğinin başlıca nedeni olmuştur ve aynı zamanda Kuran ve İslami geleneklerle kadın haklarını, kendi kadınsal yorumlarının ışığında karşılaştırmaya çalışmıştır. Bu derginin çabaları, kadın […]
İranlı yetkililer 16 yıldır varlığını sürdüren Zenan dergisinin (Farsça) yasaklanmasına karar verdiler. Bir dayanışma metni elden ele dolaşıyor: “Bu dergi bu ülkede feminist düşüncelerin yayılmasında baskın bir rol oynamıştır. Pek çok yasa değişikliğinin başlıca nedeni olmuştur ve aynı zamanda Kuran ve İslami geleneklerle kadın haklarını, kendi kadınsal yorumlarının ışığında karşılaştırmaya çalışmıştır. Bu derginin çabaları, kadın haklarının hem laik, hem de İslamcı militanlarını birlikte mücadele etmeye yöneltmiştir. Bugün, günümüzle bağdaşmazlığının kanıtlanması gerekmeyen yasa ve kurumlara karşı kadınların gösterdiği direnişin yükselmesi karşısında hükümet, kadın hareketlerini bastırarak tepkisini ortaya koymuştur”.
Le Monde diplomatique’in Kasım 1996 sayısındaki, Azade Kian imzalı ve “İslamcılar ve laikler ilk kez birleşti. İranlı kadınlar köleliğe karşı” başlıklı bir makalede, yazar daha o zamanlardan bu derginin önemini vurgulamıştı.
“Kadın dergisi Zenan’ın (“Kadınlar”) genel yayın yönetmeni Bayan Şehla Şirket daha da ileri gidiyor ve İslam’ın feminist bir okuması adına, dinsel düşüncede bir reform istiyor: ‘Kadınların karşı karşıya kaldığı sorunların çözümüne yönelik olarak, yasalarda radikal bir değişim zorunludur. Sivil yasaların birçok maddesi şeriata dayandırıldığı için bu yasaların yeniden yorumlanması kaçınılmazdır ve kadınlar da bu çabaya katılmalıdır.’ Post-devrimci dönem dinsel modernitenin etkili bir aydını olan ve ‘İran İslam’ının Luther’i’ olarak nitelendirilen Abdülkerim Suruş’u anarak devam ediyor: ‘Bazı din aydınları bu konuda ciddi olarak çalıştılar ve dinsel düşüncede bir evrimin yolunu açtılar. Onların başarısı kuşkusuz kadınların koşullarını da etkileyecektir. Dinsel anlayışımızın her tarihsel döneme göre değiştiğine ve dinsel yorumların dikkate alınması gerektiğine inanıyoruz’.”
“1992 Kasım-Aralık aylarında, çıkışından hemen hemen on ay sonra Zenan, Kuran’ın kadınlara dinsel fermanları (fetvaları) esnetmeyi yasaklamadığını ve tersine, toplumun politik, hukuksal ve dinsel yönetiminde olabileceklerini kanıtlamak için bir dizi makale yayınlıyor. Farzaneh kadın dergisinin redaktörleri Masume Ebtekar ve Mamboubeh Ommi, İslam’la, pek çok yasanın dayandırıldığı ataerkil gelenekler arasındaki ayrımı vurguluyorlar. Ayrıca reformist din adamlarından, otantik olmadığını düşündükleri bu makalelerin metinlerini derleyip toparlamalarını istiyorlar. Bu kadınlar, devrimin ürünü olan yeni bir İslamcı kuşağın kadınları. Dini, kadınların ekonomik, toplumsal ve politik etkinliğe etkin olarak katıldıkları bir toplumun realitesine uydurmaya çalışıyorlar.”
9-10 Şubat tarihli The International Herald Tribune‘deki bir tartışmada, Havai Üniversitesi’nin İran uzmanı Profesör Farideh Farhi (“Silencing a voice of reason”), İslam cumhuriyetindeki kadınların durumuna işaret ederek, yasaklamanın resmi gerekçesinin “toplumun psikolojik güvenliğini” tehdit etmek olduğunu yazdı. Dergi ayrıca aşırı feminist tavırlara sahip olmakla da suçlanmıştı, çünkü Müslüman ülkelerdeki pek çok eşitsizlikçi yasanın İslami bir temeli olmadığı düşüncesini savunuyordu.
Kadın, İslam ve özgürleşme, bu konuda okunması gereken bir kaynaktır.
Halkın Mücahitleri’ne bağlı bir sitede Zenan’a (ve bu fırsatla le Monde diplomatique‘e) karşı sert bir saldırı göreceksiniz. 1 Şubat makalesi (“İran: Zenan dergisinin kokuşmuş feminizmi ve Fransız solu”), derginin yasaklanmasının “İran’da asi ve feminist bir hareketin var olduğunu herkese hatırlatmak için alınan bir önlem” olduğunu doğruluyor.
İranlı kadınlarla ilgili verileri İngilizce “resmi” bir sitede bulabilirsiniz: Women’s Information & Statistics Center.
13 Şubat 2008
[Le Monde diplomatique’teki Fransızca orijinalinden Şule Ünsaldı tarafından Sendika.Org için çevrilmiştir]