Bir Avrupa Birliği baştemsilcisi İsrail’e işgal altındaki Gazze Şeridi’nde uyguladığı ve insani krizin büyümesine neden olan yasadışı benzin, gıda, sağlık ve diğer hayati kaynaklar ablukasını sürdürmesi için tam destek vermeyi önerdi. İsrail’in günlük Yediot Aharonot gazetesi tarafından yayınlanan bir internet sitesi olan Ynetnews.com’da yayınlanan bir habere göre, 22 Ocak’ta İsrail’in Herzliya kentindeki bir konferansta, Avrupa […]
Bir Avrupa Birliği baştemsilcisi İsrail’e işgal altındaki Gazze Şeridi’nde uyguladığı ve insani krizin büyümesine neden olan yasadışı benzin, gıda, sağlık ve diğer hayati kaynaklar ablukasını sürdürmesi için tam destek vermeyi önerdi.
İsrail’in günlük Yediot Aharonot gazetesi tarafından yayınlanan bir internet sitesi olan Ynetnews.com’da yayınlanan bir habere göre, 22 Ocak’ta İsrail’in Herzliya kentindeki bir konferansta, Avrupa Komisyonu başkan yardımcısı Franco Frattini “Gazze’ye abluka uygulanmasına yönelik adımlar bir savaş suçu olarak tanımlanamaz” açıklamasını yaptı. (Dana Zimmerman, “AB baştemsilcisi: Gazze kuşatması bir savaş suçu değildir”, Ynetnews.com, 22 Ocak 2008.)
Frattini’nin açıklamalarının yayınlanmış metni, savaş suçlarının sonucunu göstermek yerine kriz nedeniyle Hamas’ı suçluyor. Frattini Hamas’ın “İsrail’in silahlı misillemesini tahrik ettiğini” iddia ediyor. (Avrupa Birliği’nin İsrail-Filistin sorununa bakışı, Franco Frattini’nin açıklamaları, yayınlayan: MediaLine, 22 Ocak 2008.)
Ocak 2006’da seçildiğinden bu yana, Hamas, İsrail’in alenen reddettiği sayısız ateşkes teklifinde bulundu.
Frattini, “Hamas, İsrail’i yok etme planını hiçbir zaman terk etmedi ve hala iki-devletli çözümün özünü reddediyor” suçlamasını yaptı. Hamas’ın demokratik olarak seçilmiş olmasına rağmen, Adalet, Özgürlük ve Güvenlik için Avrupa Komisyoneri de olan Frattini, “Hamas, hem uluslar arası topluluk için hem de Hamas’ın onlara sadece felaket getirdiğinin er ya da geç farkına varması gereken fakir Filistin halkı için geçerli bir sözcü olamaz” açıklamasını yaptı.
Aynı zamanda Avrupa Birliği’nin terörizmle mücadele baş sorumlularından da biri olan İtalya’nın eski dışişleri bakanı Frattini, İsrailli ev sahiplerine ” terörizm tehlikesi karşısındaki durumunuz bizimkiyle aynı” dedi. Çaresiz Gazzelilerin yardım ve için yalvardığı gibi ve Birleşmiş Milletler ile Kızılhaç Uluslar arası Komitesi’nin gıdanın ve ilaçların birkaç güne kalmadan biteceği uyarmasına rağmen, Frattini, İsrailli İsrailli yetkililer topluluğuna: “Uzun zamandan bu yana, İsrail’in terörle, fanatizmle ve Arap kampındaki anahtar grupların İsrail’in varlığı koşulunu reddetmesiyle ilgili meşru endişe ve korkularını yok sayıyoruz” dedi.
Frattini’ni açıklamaları, diğer kıdemli AB yetkililerinin doğrudan karşı olduğu İsrail’in faaliyetlerinin yasa dışılığını sözüm ona reddediyor. 27 ulusun birliğinin Dış İlişkiler Komisyoneri Benita Ferrero-Waldner “Gazze halkına karşı [yapılan] kolektif cezalandırmaya karşı olduğunu” kaydetmeyi sürdürdü. (Yossi Lempkowicz, “AB Komisyoneri: Gazze’nin kolektif cezalandırılmasına karşıyım, Avrupa Yahudi Basını, 21 Ocak 2008.)
Avrupa Birliği dış politika baş yetkilisi Javier Solana da Ferrero-Waldner’le hemfikir. Elektronik İntifada tarafından sorulan soruları yanıtlayan bir yazılı açıklamada, Solona’nın sözcüsü “Bayan Ferrero-Waldner’in beyan ettiği gibi, Bay Solana da İsrail’in faaliyetlerini tanımlamak için ‘kolektif cezalandırma’ teriminin kullanılmasında hemfikir” diyerek [bu tavrı] onayladı. Bununla beraber Solana’nın bürosu, Frattini’nin beyanatının özü ya da bu beyanatın Avrupa Birliği’nin resmi duruşu olup olmadığı üzerine yorum yapmayı reddetti.
İçlerinde Birleşmiş Milletler İşgal Altındaki Filistin Yerleşimleri’ndeki insan hakları özel ropörtörü John Dugard’ın da bulunduğu diğer uluslar arası yetkililer, son günlerde, düzinelerce sivili yaralamayı ve katletmeyi ve ablukaya alarak uluslar arası hukukta ciddi biçimde ihlaller meydana getirmeyi de içeren İsrail’in faaliyetlerini teyit ediyorlar.
İsrail’in Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ndeki işgalini düzenleyen 4.Cenova Konvansiyonu, “mümkün olan bütün kapsamıyla, İşgalci Güç, halkın gıda ve tıbbi teçhizatını temin etme sorumluluğuna sahiptir, özellikle, eğer işgal altındaki toprakların kaynakları yetersizse, önemli gıda maddeleri, tıbbi stok ve diğer şeyleri ithal edilmelidir.” diyor.
Aynı zamanda Konvansiyon işgal altındaki hiçbir insanın “bizzat katılmadığı bir saldırı gerekçesiyle cezalandırılamayacağını” ve İşgalci Güç’ün “kolektif cezalandırma ve benzeri bütün gözdağı ya da terörizm yollarını” [uygulamasının] yasaklandığını söyler.
Başbakan Ehud Olmert ve Savunma Bakanı Ehud Barak’ın da dahil olduğu birçok İsrailli yetkili, kendi düzenlerinin sivil nüfusa zarar vermesinden duydukları memnuniyeti alenen beyan ettiler. (Bakınız: Ali Abunimah, “Bu iş nerede biter?”, The Electronic Intifada, 21 Ocak 2008.)
Avrupa Birliği’nin, Frattini kadar yüksek mevkideki bir yetkiliye İsrail’de, Gazze’de [yaşanan] insani bir krizin ortasında bu şekilde konuşmasına izin verme kararı, İsrail’in Gazze’ye karşı faaliyetlerine, diğer yetkililerden gelen eleştirel sözlere rağmen zımni AB desteğine işaret etmek amacıyla olabilir.
Ali Abunimah, The Electronic Intifada’nın kurucularından ve “One Country: A Bold Proposal to End the Israeli-Palestinian Impasse (Tek Ülke: İsrail-Filistin Çıkmazı’nı Sona Erdirmek İçin Cesur Bir Teklif)” kitabının yazarı.
24 Ocak 2008
[The Electronic Intifada’daki İngilizce orijinalinden Ahmet Baranser tarafından Sendika.Org için çevrilmiştir]