2007’de 373 Filistinli İsrail tarafından katledildi B’Tselem Filistin’de yaşanan insan hakları ihlallerine dair yılsonu raporunu yayınladı. Rapora göre Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ndeki çatışmalarda ölen İsrailli ve Filistinli sayısında düşüş yaşandı. Buna rağmen işgal altındaki yerleşimlerde diğer birçok insan hakları durumu ölçülerinde ciddi gerileme meydana geldi. Bunlardan ilki, İsrail işgalinin ardından sürekli kötüye giden Gazze’deki […]
2007’de 373 Filistinli İsrail tarafından katledildi
B’Tselem Filistin’de yaşanan insan hakları ihlallerine dair yılsonu raporunu yayınladı. Rapora göre Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ndeki çatışmalarda ölen İsrailli ve Filistinli sayısında düşüş yaşandı. Buna rağmen işgal altındaki yerleşimlerde diğer birçok insan hakları durumu ölçülerinde ciddi gerileme meydana geldi. Bunlardan ilki, İsrail işgalinin ardından sürekli kötüye giden Gazze’deki insani durum.
Diğer dikkat çekici noktalar;
• 2007’de yargılanmadan idari tutukluluğa maruz bırakılan Filistinlilerin sayısında %13 artış yaşandı. Bu sayı yaklaşık 830.
• Kısıtlamalarda gevşeme vaat edilmesine rağmen Filistinlilerim hareket özgürlüğünde küçük gelişmeler yaşandı.
• İsrail yerleşimlerindeki nüfus %4,5 arttı.
• İsrail on binlerce Filistinlinin aile hayatı hakkını reddetti. Yalnızca 3500 Filistinli ailenin birleşmesine izin verdi.
• Doğu Kudüs’te tahrip edilen ev sayısı %38 oranında yükselerek 69’u buldu.
• Filistinliler, yaz aylarında ciddi sıkıntılara sebep olan Batı Şeria’daki su dağıtımında şiddetli ayrımcılığa uğramaya devam ettiler.
• Filistinliler arasındaki çatışmalarda ölenlerin sayısı İntifada’nın başından bu yana en yüksek seviyeye çıktı. B’Tselem’e göre, 2007’de insan hakları endişeleri çeşitliliği yoklamalarında iki konu açıkça ortaya çıktı.
1. İsrail, kendi denetimi altındaki Filistinlilerin haklarını korumak da dahil güvenlik ihtiyaçlarını uygun biçimde dengelemekte başarısız oluyor. Üstelik İsrailli yetkililer sıkça güvenlik tehditlerini, yerleşimleri devam ettirerek o bölgeyi fiilen İsrail’e katmak gibi yasaklı politik çıkarlarını arttırmak için kullanıyorlar.
2. Filistinlilerin büyük kısmı İsrail güçlerinin hataları nedeniyle yaralanıyor, tazminat alma haklarını reddediyor ve İsrail güçleri fiili bir dokunulmazlıkla hesap vermiyor.
Ayrıntılı İstatistikler;
Yaşam hakkı: 2006 ile 2007 karşılaştırıldığında, İsrail tarafından öldürülen Filistinlilerin sayısında ve şüpheli yargısız infaz olaylarında bir düşüş ortaya çıkıyor. Buna rağmen, 2007 verileri hala endişe verici.
2007 yılında, İsrail güvenlik güçleri 373 Filistinliyi katletti, bunların 53’ü çocuktu. 2006’da, 140’ı çocuk olmak üzere 657 Filistinli katledilmişti. 2007’de öldürülenlerin %35’i katledildikleri sırada çatışmalara hiçbir şekilde dahil değillerdi. Karşılaştırıldığında, 2006’da 348 kişiye karşılık gelen %54 olan çatışmaların dışında olmasına rağmen katledilenlerin oranına göre düşüş yaşandı.
Filistinliler 7 İsrailli sivili öldürdüler. Bu rakam, intifada başladığından bu yana İsrail’in sivil kayıplarının en düşük seviyesini gösteriyor. Filistinliler 6 tane de İsrail güvenlik gücünü öldürdüler. 2006’da İsrailli sivil kaybının sayısı 17’ydi.
Filistinlilerin iç çatışmalarında, büyük çoğunluğu yılın ilk altı ayı içinde Gazze’de olmak üzere en az 344 kişi öldü. Yine en az 73 ölü ve 22 yaralı çatışmalara dahil olmadıkları esnada katledildi.
Hareket Özgürlüğü: Sürekli kontrol noktalarının, ortalama 102 olan sayısı 2006’dan bu yana çok az değişti. Kontrol noktalarının 66’sı Batı Şeria’nın içindeyken 36’sı İsrail’e girmeden önceki son kontrol noktalarıydı. Ordu ayrıca uçan kontrol noktası kurdu. 2007’nin ikinci yarısında, uçan kontrol noktalarının ortalama sayısı Mayıs ayında 141 iken Kasım ayında 69’a düşürüldü.
İsrail, ana yollara erişimi engelleyen ve trafiği personelli kontrol noktalarına yönlendiren fiziksel askeri barikatları muhafaza etmeye devam etti. Son yıllarda yol barikatlarının sayısı, 2005’te ortalama 410’dan ve 2006’da 445’ten 2007 yılında 459’a yükseldi. Üstelik İsrail, Filistinlileri Batı Şeria içindeki 300 kilometrelik yol boyunca seyahat etmelerini tamamen yasakladı ya da sınırladı. Hareket kısıtlaması ve [bundan] doğan coğrafi parçalanma, işgal altındaki yerleşimlerde yaşan Filistinlilere hizmet veren ve sağlık sitemi, ekonomi, aile bağları ve belediye hizmetlerini de içeren merkezi toplumsal kurumlara ve sistemlere şiddetli biçimde zarar verdi.
31 Aralık 2007
[Electronic Intifada’daki İngilizce orijinalinden Ahmet Baranser tarafından Sendika.Org için çevrilmiştir]