AB önümüzdeki günlerde Burma’daki askeri cuntaya karşı sert yaptırımlar uygulamayı tartışacak. Alman ve Avrupalı Burma grupları, Almanya’nın sert yaptırımları, geçmişte olduğu gibi, engelleyip engelleyemeyeceği konusunda endişeli. Bunun içindir ki, birkaç gün önce Almanya’nın Londra büyükelçiliğinin önünde bir eylem gerçekleştirildi. Almanya son günlerdeki barışçıl eylemleri vahşice bastıran ve binlerce eylemciyi ve rahibi katleden generallerin geçmişteki en […]
AB önümüzdeki günlerde Burma’daki askeri cuntaya karşı sert yaptırımlar uygulamayı tartışacak. Alman ve Avrupalı Burma grupları, Almanya’nın sert yaptırımları, geçmişte olduğu gibi, engelleyip engelleyemeyeceği konusunda endişeli.
Bunun içindir ki, birkaç gün önce Almanya’nın Londra büyükelçiliğinin önünde bir eylem gerçekleştirildi. Almanya son günlerdeki barışçıl eylemleri vahşice bastıran ve binlerce eylemciyi ve rahibi katleden generallerin geçmişteki en yakın ekonomik ortağı durumunda. Ölü sayısı hakkında hala tam bir bilgi alınabilmiş değil. Ancak muhalif gruplar sayının çok yüksek olduğunu tahmin etmekteler. Hatta askerlerin bir ilkokula ateş açtıkları ve çok sayıda öğrencinin kurşun yağmuru altında can verdiği söylenmekte. Ayrıca ordunun çevredeki suça eğilimli kişileri silahla donatarak, ekstazi ve daha başka uyuşturucu maddeler vererek, rahiplerin üzerine saldığı söylenmekte.
Almanya, Almanyalı Burma gruplarının sayısız çağrılarına rağmen harekete geçmekte geç kaldı. Diğer Avrupa ülkelerinin tepkilerinin aksine, Almanya en son harekete geçen oldu. Almanya’nın bu noktada gösterdiği zafiyet, Federal hükümetin Burma’daki askeri önderlikle olan ilişkisine yakından bakıldığında, daha anlaşılır olacaktır.
Almanya Burma’nın en yakın ekonomik ortağıydı. 1962’de gerçekleşen darbeden sonra, generallerin kendilerinin koyduğu izolasyon politikasına rağmen, Burma ile ekonomik ilişkiye giren ilk ülke Almanya oldu. Richard von Weizsacker (dönemin Almanya Cumhurbaşkanı) 1986 yılında bu ülkeyi ziyaret etti. O’nun ziyareti sırasında, Rangun (başkent) halkı ve öğrenciler, Weizsacker’i selamlamak için, caddelerin kenarına dizilmeye zorlandılar. Bunların birçoğu Şubat sıcağında (Burma’da yaz) saatlerce beklemek zorunda kaldılar, bayılanlar oldu ve daha sonra hastanede tedavi edilmeleri gerekti.
1988’deki barışçıl eylemlerde gerçekleşen katliamlar Alman üretimi G.3’lerle gerçekleştirildi.
Bu tablo Burma halkının hafızalarına kazındı ve hala Weizsacker’i bir kral gibi filin üzerinde gezinirken gösteren resmi görüyorlar. Bu onur eskiden sadece Burma monarşisine aitti. Burma halkı böylece Alman Federal Cumhuriyetinin, vahşi rejimin generallerine destek verdiğini anlamıştı ve görüldüğü kadarıyla da hala veriyor.
Almanya sadece 2006 yılında bile, Burma mallarının en büyük ithalatçısıydı. Almanya aynı Burma’ya, ilgili dairenin ” sadece” diye tanımladığı 32 milyon Avroluk Alman malı ihraç etti. İlgili dairenin “sadece” demesinden anlaşılması gereken ise, Alman firmalarının yaptırımlardan ve ülkedeki kötü ekonomik koşullardan kaynaklı kar edemediğidir.
Savcılık 2003 yılında DEUTZ firmasına, askeri araçlara takılabilen makineleri üçüncü bir ülke üzerinden Burma’ya göndermekten dava açtı. Almanya, AB tarafından alınan ihracat-yasağı kararına rağmen, DEUTZ’a izin veriyordu ve ancak dışardan gelen baskılarla DEUTZ’a dava açıyordu. DEUTZ davası bugüne kadar sonuçlanmış değil ve davanın gidişatına ilişkin herhangi bir bilgi de yoktur.
ALMAN Fritz Werner firması (eskiden tamamen Alman devletine aitti) 1953 yılından beri Burma’da faaliyet gösteriyor ve 1957’den beri de yarı gizli bir silah fabrikası var bu ülkede. Aynı şekilde Burma’da ticari ilişkileri olan MAN firması da FRİTZ WERNER’e ait. FRİTZ WERNER bu süre içinde askeri cuntanın en üst kademelerindekilerle yakın ilişkiler kurdu ve o dönemdeki diktatör Ne Win ile Fritz ailesi arasında dostluk ilişkileri oluştu. Hatta Ne Win, Fritz ailesi için Geisenheim’da Burma stili bir ev inşa ettirdi.
FRİTZ WERNER’in silah fabrikası o zamanlar Rangun’un dış bölgelerindeydi, daha sonraları Bangladeş’e sınır olan Arakan Yoma yakınlarına taşındı. Bu bölge hala yabancılara kapalı. FRİTZ WERNER, silah üreticisi HECKLER & KOCH’un da desteğiyle, Rangun’da yoğun bir G.2, G.3 ve G.4 tüfekleri, 7.62 mm ve 9 mm küçük silah mühimmatları ve daha bir dizi patlayıcı silah üretimine başladı. Silahlar askeri cunta tarafından, yerli azınlıklara karşı mücadelede daha da yoğun saldırılar gerçekleştirebilecekleri için, olumlu karşılandı.
FRİTZ WERNER ise, Ne Wen’in bu mücadeleye ilişkin talebine memnuniyetle uydu.
Fritz Werner tarafından üretilen silahlar Burma ordusu tarafından birçok yerde kullanıldı. Alman Federal Cumhuriyeti’nin ürettiği silahlar, cuntaya karşı 7 temmuz 1962’de gerçekleşen protestolarda, 1974’deki öğrenci eylemlerinin bastırılmasında ve en son olarak da 1988 yılındaki büyük katliamda, barışçıl eylemlerin kanlı bir biçimde bastırılmasında yoğun olarak kullanıldı. Yerli azınlıkların devrimci orduları tarafından kurtarılmış olan bölgelerdeki, Manerplaw ana karargahının işgalinde de Alman silahları devreye sokuldu. Bir kez daha tekrarlamak gerekirse: Fritz Werner o dönemler tamamen Alman devletinin malıydı ve böylelikle de Alman Devleti Burma’daki barışçıl eylemlere dönük gerçekleşen katliamlardan büyük derecede sorumludur.
1988’deki katliama, Almanya aniden cuntaya karşı tavır alana kadar ekonomik ilişkiler gizli tutuldu. Ancak cuntanın özgür seçim sözü vermesiyle birlikte eleştirilere son verildi. O zamandan beri silah üretimi de durduruldu.
Bazı Alman firmalar 1990’dan sonra da Burma ile çalışmaya devam ettiler ve ileriye dönük ticari ilişkilerin alt yapısını oluşturmak için, eğitim-tatbikat çalışmaları organize ettiler.
Genç askerlerin Almanya’da ordu ve istihbarat birimleri tarafından eğitilmesinden, resmi Burma radyosunun (devlet güdümlü) tesisine kadar bir ekonomik destek sundular.
Bu ekonomik destek yeni bir şey değildi, çünkü Almanya 1984-85 yılları arasında Burma’ya 150 milyon Mark yardım yaptı. Bu rakamın 1970-1988 arasında toplam 1 milyar Markı bulduğu söyleniyor.
Alman firmaları bugün de Burma’da, askeri rejimle birlikte çalışıyorlar. Fritz Werner, kendi açıklamasına göre bugün burada sanayi tesisleri inşa ediyor; WAZ Gazetesi, Burma’daki muhalefet toplu turist gezilerine karşı olmasına rağmen, Burma’ya toplu seyahat turları düzenliyor. Avrupalı firmalar, cuntanın Hindistan hükümeti aracılığıyla yaptığı askeri helikopter siparişi vesilesiyle, yine yerli azınlıklara karşı mücadeleye ortak oluyorlar. Alman firması Europcopter Almanya bu helikopterler için makine parçaları üretecek. Böylelikle AB tarafından konulan ambargo bir kez daha Almanya tarafından kırılmış olacak.
Bu arka plandan bakıldığında Almanya’nın şu anki pozisyonu oldukça zayıf görünmekte ve dolaylı olarak hala Burma’daki zalimleri desteklemekte. Dış ilişkiler dairesi, Almanyalı Burma gruplarının taleplerine bugüne kadar herhangi bir tepki vermiş değil. Almanya’ya karşı gerçekleşen protesto eylemlerini selamlıyor ve Alman hükümetinin Burma’da yaşananlara karşı sert bir tutum almasını talep ediyoruz.
[Linke Zeitung sitesinden ILPS Türkiye Seksiyonu tarafından çevrilmiştir]