Duygu Hatıpoğlu ve M. Berkay Aydın tarafından birlikte kaleme alınan ve Epos Yayınlarından yeni çıkan Bastır Ankaragücü: Kent, Kimlik, Endüstriyel Futbol ve Taraftarlık, arka kapak yazısında da belirtildiği gibi bir futbol kitabı. Son yıllarda gerek çeviri, gerek telif eserlerle hızla büyüyen Türkçe futbol külliyatına şimdilik en son katkı olan kitabın futbolseverlerin ilgisine mazhar olacağı beklenebilir. Ne var ki, kitabın belki en güçlü yönü diyebileceğimiz aşikar taraftarlığı (ama kesinlikle tarafgirlik değil), Ankaragüçlüler dışındaki taraftarlar açısından cazibesini azaltabilecek bir handikap olarak görülebilir. Ama şunu kesinlikle söyleyebiliriz ki, böyle düşünerek kitaptan uzak duracak futbolseverler keyifli ve yararlı bir okuma fırsatını kaçırmakla kalacaklar. Bastır Ankaragücü, Ankaragücü hakkında olduğu kadar, Türkiye, Ankara ve dünya futbolunun yakın tarihi hakkında da önemli bir kaynak. Yazarlar, MKE Ankaragücü Kulübünün tarihi, Türkiye’de ve dünyada endüstriyel futbol ve Ankaragücü taraftarının tarihi olmak üzere üç bölüme ayırdıkları kitabın yazımında Türkçe, İngilizce ve İtalyanca’dan (Kaşgarlı Mahmud’dan İtalyan Ultralarının Manifestosuna) çok kapsamlı bir yazılı kaynak taraması yaptıkları gibi, Ankaragücü taraftarları ve tribün önderleriyle mülakatlara dayanan sözlü tarih çalışmasına da girmişler. Sonuç, kolay ve zevkle okunduğu kadar, hayat ve futbol hakkında ufuk açıcı saptamalar ve tartışmalar içeren teorik yönü de sağlam bir anlatı olmuş. Oturaklı sosyolojik analizlerle şenlikli futbol ve tribün anekdotlarını, futbola yönelik samimi ve içeriden bir güzellemeyle radikal bir kapitalizm eleştirisini birbirini itelemeden, yan yana aktarmayı beceren akıcı ve temiz bir anlatı. Bastır Ankaragücü: Kent, Kimlik, Endüstriyel Futbol ve Taraftarlık, futbolla birlikte İstanbul’un işgalinden, Kurtuluş Savaşına, modern bir kentin kuruluşundan bu modern kentte “altta kalanların” isyanına pek çok öyküyü bulabileceğiniz bir kitap. Hatıpoğlu ve Aydın’ın kitabında, tarih, sosyoloji ve futbol seven okurlar dışında polisiye meraklılarını bile ilgilendirebilecek şeyler var. Kitap, Ankara’nın yakın tarihinin bugüne dek çözülemeyen bir esrarını da aydınlığa kavuşturuyor: Kuğulu Parkın kaybolan kuğularının (en azından birinin, talihsiz ‘Neriman’ın) akıbetini.