Bursa’da ‘Liseli Genç Umut’ üyeleri Osmangazi ilçesi Mahfel Mado önünde toplanıp Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu önüne kadar yürüyerek, ÖSS sınavını protesto etti. Setbaşı köprüsü üzerinde bir araya gelen öğrenciler ellerinde trampetlerle şarkı söyledi. Sık sık Recep Tayyip Erdoğan, ÖSS ve YÖK aleyhinde sloganlar atan öğrenciler, vatandaşların meraklı bakışları arasında Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu önüne kadar […]
Bursa’da ‘Liseli Genç Umut’ üyeleri Osmangazi ilçesi Mahfel Mado
önünde toplanıp Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu önüne kadar yürüyerek, ÖSS
sınavını protesto etti.
Setbaşı köprüsü üzerinde bir araya gelen öğrenciler ellerinde trampetlerle şarkı söyledi. Sık sık Recep Tayyip Erdoğan, ÖSS ve YÖK aleyhinde sloganlar atan öğrenciler, vatandaşların meraklı bakışları arasında Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu önüne kadar yürüdü. Burada kısa bir basın açıklaması yapan öğrenciler, YÖK ve ÖSS konusundaki adaletsizliklere değindi. Trampet çalıp sloganlar atan gençler, vatandaşların büyük ilgisini çekti.
Bursa Liseli Genç Umut’un yaptığı basın açıklaması metni:
Basına ve Kamuoyuna
Yarattıkları karanlık düzenin kurumlarını da kurdurlar teker teker. Onlara göre bu karanlık düzende yürümenin tek yolu, önümüze çıkardıkları engelleri karanlığın kurallarına göre aşabilmekten geçiyor.
Bizler ise; reddediyoruz yarattıkları karanlığın bu çirkin kurallarını çünkü bizler Türkiye’nin aydınlık geleceği olmaya adayız.
Hepimizin de bildiği gibi karanlığın kurumlarından ve oyunlarından biri de Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavıdır. Adından da anlaşılacağı gibi bu sınav bir başarı sınavı değil bir sıralama sınavıdır. Yani sistem biz öğrencileri yeteneklerimiz doğrultusunda geliştirmek yerine bizi birbirimizle yarıştırarak yaşamaya mahkum etmeye çalışıyor.
Aslında günümüz Türkiye’sinde böylesi Adaletsiz bir sınav sistemi çok da şaşırtıcı değil. Çünkü ülkemizde uygulanan kapitalist politikalar sadece öğrencileri değil tüm insanları yarışır hale getirmek üzerine kurulu. Televizyonlar, gazeteler, siyasetçiler yani egemenlerin tüm
temsilcileri yıllardır bizlere adaletsizliği, hırsızlığı kısa yoldan köşeyi dönmenin yollarını öğretmeye çalışıp duruyorlar.
Bizlere adaletsizlik yoluyla mutlu olmayı önerenler tek çarenin yarattıkları karanlığın kurallarına uymak olduğunu söylüyorlar: 1.5 milyon X 195 dk. çaldığın kadar ye.
ÖSS sistemi tam bir adaletsizliktir. Sınava firen 1.5 milyonun sadece 3’te 1’i Yüksek Öğretim kurumlarına yerleştirilebiliyor. Bu duruk karşısında ÖSYM Başkanının yorumu ise Onların tavrını açıkça belli etmektedir. ÖSYM başkanı: liseyi bitiren herkes sınava girmemelidir. Meslek lisesini bitirenler iş hayatına atılmalıdır. Böylece Üniversite kapısında yığılma olmaz diyor. Yani yarattıkları pisliği öğrencilerin geleceklerini feda ederek temizlemelerini öneriyor ÖSYM başkanı.
Bugün yüksek Öğretim kurumlarına en çok öğrenci sokan liseler Anadolu , Fen ve Özel liselerdir. Yani yabancı dil ağırlıklı liseler. Bu liselere gitmek için ilk öğretimde harcanan dershane parasını hesaba katmasak bile bu okulların hazırlık sınıfı yabancı dil kitapları asla yoksul bir ailenin karşılayabileceği düzeyde değildir. Yani ülkemizde yoksulların okuma hakları yoktur. Bu durumu bizlere televizyonlara çıkıp eğitimde fırsat eşitliği diye çığıran iktidarın yalan söylediğini ispatlıyor.
Şimdi soruyoruz eğitim hakkını günden güne sermayeye açıp paralılaştıranlar, bizleri geleceksizleştirenler nasıl oluyor da utanmadan seçim meydanlarına çıkabiliyorlar. Yıllardır bizleri çetelerin, polislerin baskıcı ve gerici idarelerin ellerine bırakanlar bugün nasıl ailelerimizden oy isteyebiliyorlar. Bizim ve ailelerimizin onlara verecek oylarımız yok.
Bizler bu ülkenin geleceği ve liselerinin gerçek sahipleri olarak diyoruz ki:
Meslek liseleri kaldırılmalı, herkese temel ilk ve orta öğretim verildikten sonra isteyenler yeteneklerine göre meslek eğitimine yönlendirilmelidir
Sermaye eğitimin tüm kurumlarından elini çekmelidir. Eğitim parasız hale getirilmelidir.
Yarıştıran adaletsiz sınav sistemi acil olarak ortadan kaldırılmalıdır.
Eğitim yurdun her bölgesinde eşit kalitede verilmelidir.
Uyuşturucu çeteleri eğitim kurumlarının içinden ve çevresinden atılmalıdır.
Baskıcı disiplin yönetmeliği değiştirilmedir.
Servisler ve belediye otobüsleri gibi öğrencilerin okullarına ulaşma
imkanları ücretsiz olmalıdır.
Okullardaki kameralar kaldırılmalıdır.
Bu taleplerin hiç biri mevcut iktidar sahiplerine arz edilen talepler
listesi değildir. Öğrencilerin şartıdır. Hiçbir unsuru pazarlığa konu
edilemez
Haklarımızın farkındayız ve geleceğimizi örme yeteneğine sahibiz. Buradan tüm liselilerin egemenlerin tüm baskılarını reddederek özgürleşmeye çağırıyoruz.
Bursa Liseli Genç umuT
Sendika.Org-Bursa