Türkiye Sakatlar Derneği, yayınladığı bir bildiri ile seçim sürecinde siyasi partilerden taleplerini ve beklentilerini açıkladı. Türkiye Sakatlar Derneği’nin Siyasi Partilerden Talepleri: ENGELLİLERİN HAKLARI VE SORUNLARI UNUTULMAMALIDIR! Türkiye Büyük Millet Meclisi, 22 Temmuz 2007 tarihinde milletvekili genel seçimlerinin yapılmasını kararlaştırmıştır. Yasama görevini yürüten TBMM, bu seçimlerin ardından yeniden oluşacak ve yeni bir yasama dönemine başlanacaktır. Başlayan […]
Türkiye Sakatlar Derneği, yayınladığı bir bildiri ile seçim sürecinde siyasi partilerden taleplerini ve beklentilerini açıkladı.
Türkiye Sakatlar Derneği’nin Siyasi Partilerden Talepleri:
ENGELLİLERİN HAKLARI VE SORUNLARI UNUTULMAMALIDIR!
Türkiye Büyük Millet Meclisi, 22 Temmuz 2007 tarihinde milletvekili genel seçimlerinin yapılmasını kararlaştırmıştır.
Yasama görevini yürüten TBMM, bu seçimlerin ardından yeniden oluşacak ve yeni bir yasama dönemine başlanacaktır.
Başlayan seçim dönemiyle birlikte partilerimiz önümüzdeki döneme ilişkin programlarını hazırlayacak ve halktan bunları gerçekleştirmek için oy isteyeceklerdir.
Bu görevleri yerine getirebilecek, Meclis’teki yasama faaliyetlerini gerçekleştirecekleri milletvekili adaylarını belirleyeceklerdir.
Bütün bu çalışmalarında kendi anlayışlarına ve programlarına uygun olarak tercihler yapacak ve umuyoruz ki halkın taleplerini de dikkate alacaklardır.
Bilindiği gibi, engelliler tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yeterince farkında olunmayan, dikkate alınmayan bir toplum kesimi olarak yaşam mücadelesi vermektedir.
2002 tahminlerine göre nüfusumuzun yüzde 12,29’unu oluşturan engelliler, seçmen olarak da küçümsenemeyecek bir sayıdadır.
Ne yazık ki günlük yaşamın içinden tecrit edilmiş oldukları ve günümüz koşullarında olması gereken yaşam standartlarından uzak olmaları nedeniyle gözden ve gönülden ırak kalmışlardır.
Teknolojide ve diğer alanlarda sağlanan gelişmeler, bugün engellilerin en azından iletişimi kullanarak yaşama müdahalesinin yolunu açmıştır.
Giderek artan sayıda engelli, iş yaşamından sanata, akademik başarılardan spora her alanda kendini topluma kabul ettiren başarılara imza atmaktadır.
Buna karşılık engelliler, yaygın ve baskın ayrımcılık anlayışı nedeniyle başta siyaset olmak üzere önemli karar organlarında, oluşumlarında yeterli düzeyde yer alamamaktadır.
Bu eksiklik nedeniyledir ki sorunlarına çözüm üretilmesinde, yasaların çıkarılmasında uygulamaya dönük yönetmeliklere varıncaya kadar sağlıklı sonuçların alınmasında zorluklar yaşanmaktadır.
Bütün bu nedenler ve olgulardan yola çıkarak, önümüzdeki 4-5 yılı belirleyecek bir sürece girilirken engelliler olarak siyasi partilerimizden taleplerimizi kamuoyunun bilgisine sunmak ve tercihlerimizi bu taleplere verilen yanıtlara göre belirleyeceğimizin bilinmesini istiyoruz:
1- Engellilere yönelik gizli veya açık ayrımcılıkla etkin biçimde mücadele edilmeli, engellilerin siyasetin karar mekanizmalarında daha fazla sayıda ve etkili biçimde yer alabilmesinin koşulları yaratılmalıdır.
2- Siyasi partilerimiz, engellilere fırsat eşitliği sağlanması konusunda örnek olmalı, parti organlarında, yerel ve genel meclislerde engellilerin temsiline destek olmalıdır.
3- Yeni yasama döneminde TBMM öncelikli olarak Birleşmiş Milletler Engellilerin İnsan Hakları Sözleşmesini onaylamalıdır.
4- Birleşmiş Milletler Engellilerin İnsan Hakları Sözleşmesi hükümleri ve yaşanan sorunlar, engellilerin talepleri dikkate alınarak 2005 yılında yürürlüğe giren 5378 sayılı Yasa yeniden biçimlendirilmelidir.
5- Günümüzdeki standartlara uygun olmayan ve yüz binlerce engelliyi mağdur duruma düşüren engelli tanımı değiştirilmeli, yüzde 40 sınırı kaldırılmalıdır. En az yüzde 10 işgücü kaybından başlayarak engel derecesine göre haklar ve istisnalar yeniden düzenlenmelidir.
6- 2005 yılında 2022 sayılı Yasa’da yapılan değişik sonucu binlerce engelli ve bakıma muhtaç yaşlı ağır bir borç yükü altına sokulmuştur. Kamunun yeterli düzeyde ve gereğince bilgi vermemesi sonucu oluşan bu sorun nedeniyle borçlu duruma düşürülen engelliler ve yaşlılar için bir defaya mahsus af yasası çıkarılmalıdır.
7- Haklar ve özgürlükler ancak erişilebilir veya kullanılabilir olduklarında bir anlam taşımaktadır. Engellilerin haklarının olduğundan söz etmek için de bunların engelliler tarafından erişilebilir olması gerekmektedir. Bu nedenle tüm kamu alanlarının en kısa sürede, mümkünse gerekli ödenek ve tahsisatlarla engellilerin erişebileceği biçimde düzenlenmesi sağlanmalıdır. Öncelikle sağlık, eğitim, adli ve yerel yönetim binalarına giriş ve çıkışlarının, işlem yapabilmelerinin yolları hızla açılmalıdır.
8- Çalışabilir durumdaki engellilerin işgücünden ülke ekonomisinin yararlanmasını sağlayacak bir istihdam politikası oluşturulmalı ve kararlılıkla uygulanmalıdır. Yasaların sağlamış olduğu istihdam olanakları titizlikle kullanılmalı, İş Yasası’ndaki 50 kişiden fazla işçi istihdam edilen işyerinde uygulanan zorunlu istihdam kuralı, 25 kişi ve üzeri olarak düzenlenmeli ve daha fazla engelli istihdamı için teşvik yoluna gidilmelidir.
9- Çalışamayan tüm engellilerin insan onuruna yaraşır bir yaşam sürdürebilmesine yeterli aylık bağlanmalıdır. Engelliler bu yolla başkalarına muhtaç duruma düşürülmeden, başkalarının istismarına uğramadan yaşayabilecekleri koşullara kavuşturulmalıdır.
10- Bakıma muhtaç olan engelliler için sağlanan bakım yardımı mutlaka artırılmalı, bu yardımdan yararlanabilmenin koşulları hafifletilmelidir.
11- Engellilerin toplu taşıma araçlarından yararlanmaları için araçlar uygun hale getirilmeli, bunlardan yararlanma koşulları teşvik edici nitelikte olmalı, engellilerin motorlu araç alımına geçici değil kalıcı kolaylıklar sağlanmalıdır.
12- Yasada olmadığı halde görme engellileri şahit huzurunda işlem yapmaya dönük her türlü işlem durdurulmalı, bu yolla engellilere çıkarılan mali yükümlülüklerden engelliler muaf tutulmalıdır.
13- Özellikle sağlık merkezlerinde engellilerin tedavi ve bakımlarında, araç ve gereç ihtiyaçlarının karşılanmasında öncelik tanınmalıdır.
14- Engelli çalışanların emekliliğe hak kazanmaları için konulmuş 16 ve 18 yıllık süreler azaltılmalı, bu yolla engelli istihdamında sirkülasyon artırılarak daha fazla engellinin çalışma yaşamına katılmasının olanağı yaratılmalıdır.