Subcomandante Marcos bir basın konferansı sırasında şöyle konuştu: Felipe Calderon’un başkanlık görevini devralacağı 1 Aralık günü, “bir politik sistemin sonunun başlangıcı olacak, çünkü Meksika Devrimi yozlaştırıldı ve nesiller boyu çürüdü, ta ki şimdiki nesil gelip de ‘yeter’ diyene kadar”. Marcos, sözlerini “Calderon, ilk gününden itibaren düşmeye başlayacak” diye sürdürdü. Subcomandante, “büyük bir başkaldırının ya da […]
Subcomandante Marcos bir basın konferansı sırasında şöyle konuştu: Felipe Calderon’un başkanlık görevini devralacağı 1 Aralık günü, “bir politik sistemin sonunun başlangıcı olacak, çünkü Meksika Devrimi yozlaştırıldı ve nesiller boyu çürüdü, ta ki şimdiki nesil gelip de ‘yeter’ diyene kadar”. Marcos, sözlerini “Calderon, ilk gününden itibaren düşmeye başlayacak” diye sürdürdü.
Subcomandante, “büyük bir başkaldırının ya da iç savaşın öngünündeyiz” dedi. Başkaldırıya kimin liderlik edeceği sorusunaysa, şu şekilde yanıt verdi: “her biri kendi yerinde, karşılıklı bir dayanışma sistemi içindeki insanlar. Eğer bunun bu şekilde gerçekleşmesini sağlayamazsak, her yerde kendiliğinden isyanlar ve sivil patlamalar meydana gelmesi, her insanın yalnızca kendi iyiliğini dert ettiği bir iç savaş çıkması kaçınılmaz; çünkü bu çizginin geçilmesinin olanağı halihazırda mevcut.” “Liderlerin ya da politik şeflerin olmadığı; örgütlenmiş halkın kendisinin olduğu” Oaxaca örneğinden söz etti ve “Bütün ülkede bu şekilde olacak” dedi.
Öteki Kampanya’nın şu anki aşaması hakkında da şunlardan bahsetti: “Zapatistalar, Chiapas’taki yerli cemaatlerin gerçekliğini gizleyen örtüyü kaldırdıktan sonra, kırlarda ve kentlerde yoksulluğu aramaya cüret ettik ve şimdi onu deniz kıyısında da görüyoruz. Bu ülkede, siyasi partiler ve son dönemde de Vicente Fox tarafından desteklenen, her şeyin iyi olduğunu söyleyen bir cephe var.”
Ülkenin kuzeyindeki durumdaysa, onların bahsettiğinden ne kadar farklı bir gerçeklik olduğunu sözlerine ekliyor: “kuzeyin PAN’ı desteklediğini, Fox’u sevdiklerini, herkesin iyi yaşadığını söylüyorlar. Fakat bizim gördüğümüz, güneybatıdaki yerli cemaatlerin en kötü durumdakilerinde ne oluyorsa onun aynısıydı.”
Marcos, Oaxaca’nın ülke genelinde yaşanmakta olanların “bir göstergesi” olduğunu öne sürdü. “Nuevo Laredo’da, Tamaulipas’taki sorunun oradaki herkesin Ulises Ruis’e benzemesi olduğunu anlattılar: belediye başkanı, eyalet kongresi, vali. Ulises Ruiz modelinde pek çok adam var ve halk artık bundan bıkıyor. Eğer Öteki Kampanya’da önerdiğimiz gibi sivil ve barışçıl bir çıkış yoksa, her insanın becerebildiği ölçüde kendi yolunu bulduğu bir hale dönecektir.”
Marcos sözlerini şöyle sürdürdü, “resmi ya da yasal cumhurbaşkanını kabul etmiyoruz. Yukarıda ne olduğu bizi hiç ilgilendirmiyor. Dert ettiğimiz, aşağıdan yükselecek olandır. Bu başkaldırıyı hayata geçirdiğimiz zaman, bütün politikacılar sınıfını defedeceğiz, kendilerini ‘parlamenter solcu’ diye adlandıranlar dahil.”
Şiddet ve uyuşturucu trafiği ile ilgili olarak da, bunun, asıl odağın mevcut yoksulluk değil de güvenlik olduğu kuzey eyaletleri, diğer her şeyden daha çok etkileyen “bir başka cephe” oluşturduğunu ileri sürdü. “Uyuşturucu tacirleri arasında ya da uyuşturucu tacirleri ile güvenlik güçleri arasında ya da uyuşturucu tacirleri ile politikacılar arasındaki gerilimler abartılıdır, çünkü biliyoruz ki bazı uyuşturucu kartelleri ile ittifak içindedir. Bu arada, temel olan şey, örneğin Playa Bagdad’da, Nuevo Laredo’da ya da Reynosa’da yaşanmakta olanlar unutulmuştur. Bu yerler yalnızca kriminal gruplar arasındaki çatışmalarla haber olur, çalışan ya da direnen insanlara ne olduğuysa unutulmuştur.”
[La Jornada’dan Latinbilgi tarafından çevrilmiştir]