Küresel olsun, ulusal olsun, bölgesel ya da yerel olsun, insanlığın karşı karşıya bulunduğu toplumsal, ekonomik ve siyasal sorunların çözümünde, bilinç düzeyi yüksek bireylerin varlığı kadar, örgütlü davranış da önem taşır. Her iki etmen birbirlerini bütünlerler. Çevre değerlerinin korunması ve geliştirilmesi, böyle bir gereksinmeyi bize en çok duyumsatan sorumluluk alanlarından biridir. Çünkü, çevreci akımlara ya da […]
Küresel olsun, ulusal olsun, bölgesel ya da yerel olsun, insanlığın karşı karşıya bulunduğu toplumsal, ekonomik ve siyasal sorunların çözümünde, bilinç düzeyi yüksek bireylerin varlığı kadar, örgütlü davranış da önem taşır. Her iki etmen birbirlerini bütünlerler. Çevre değerlerinin korunması ve geliştirilmesi, böyle bir gereksinmeyi bize en çok duyumsatan sorumluluk alanlarından biridir. Çünkü, çevreci akımlara ya da düşün hareketlerine öncülük etmek savıyla sahne alan aktörlerden birçoğunun, ya sağlam bir dünya görüşünden ve ideolojik derinlikten yoksun oldukları ya da varmak istedikleri asil ereğin, toplum yararından çok , kısa erimli bireysel ilgi alanları olduğu kısa sürede anlaşılmaktadır. Bu nedenle, çevre sorunsalını genişçe bir düşünce görüngesine oturtmaya özen gösteren, insanlığı tehdit eden en güncel çevre risklerini bilinçle irdeleyen, çözüm yollarını parçacıl değil, fakat bütüncül yaklaşımlarda arayan özverili çalışmaların çoğalmasını kıvançla karşılıyoruz.
Ötekilerin “Çevre”si adlı yapıt, bize bu kıvancı yeniden yaşatan yeni örneklerden biri. İçinde , çevre hakkından kalkınma ve küreselleşmeye, Avrupa Birliği’nden kentleşmeye, kentsel dönüşüm ve nükleer santrallere varıncaya değin en güncel sorunlar belli bir dünya görüşüne bağlılığı elden bırakmadan, ama nesnel ve bütüncül bir yaklaşımla irdelenmekte ve yalın bir anlatımla okuyucuya sunulmaktadır.