Açık Toplum Enstitüsü öncülüğünde, “Kamu yayıncılığı gerekli mi”, “Kamu yayıncılığı nasıl daha iyi yapılır” başlığı altında toplantılar yapılıyor. Eski TRT ve RTÜK yöneticilerinin, bazı gazetecilerin, akademisyenlerin ve patronların katıldığı toplantılarda, TRT tartışılıyor. Bugüne kadar iki kez toplantı yapan birleşim, amacını TRT’yle ilgili somut bir proje hazırlayarak bunu kamuoyuyla ve hükümetle paylaşmak olarak açıklıyor. Soros’a bağlı […]
Açık Toplum Enstitüsü öncülüğünde, “Kamu yayıncılığı gerekli mi”, “Kamu yayıncılığı nasıl daha iyi yapılır” başlığı altında toplantılar yapılıyor. Eski TRT ve RTÜK yöneticilerinin, bazı gazetecilerin, akademisyenlerin ve patronların katıldığı toplantılarda, TRT tartışılıyor.
Bugüne kadar iki kez toplantı yapan birleşim, amacını TRT’yle ilgili somut bir proje hazırlayarak bunu kamuoyuyla ve hükümetle paylaşmak olarak açıklıyor. Soros’a bağlı olarak çalışan Açık Toplum Ensttitüsü’nün bu tür toplantılar yapması, “Soros TRT’yle niçin ilgileniyor” sorusunu akıllara getiriyor. Haber Sen üyeleri geçtiğimiz günlerde Bebek’te bulunan Enstitü binası önünde basın açıklaması yaparak, toplantıyı ve katılımcıları protesto etmiş ve TRT’nin özelleştirilmesi için gizli toplantılar yapıldığını iddia etmişti. Sorularımızı yanıtlayan Enstitü Genel Müdürü Hakan Altınay, toplantı yapıldığını kabul ederken amaçlarının daha güçlü bir TRT’yi nasıl yaratırız sorusuna cevap bulmak olduğunu ileri sürdü.
Toplantılara katılan ve organize eden isimlerden, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Bülent Çaplı ise, toplantılarda özelleştirmenin de alternatif olarak ele alındığını belirtti.
Açık Toplum Enstitüsü Türkiye Genel Müdürü Altınay, TRT ile ilgili toplantılar yaptıklarını fakat bunların gizli toplantılar olmadığını söyledi. Toplantıların amacının TRT’nin özelleştirilmesi olmadığını iddia eden Altınay, daha güçlü bir TRT’yi tartıştıklarını ileri sürdü. “TRT’nin güçlenmesini, Türkiye için vazgeçilmez olduğunu düşünüyoruz” diyen Altınay, TRT’nin daha bağımsız, kaliteli yayncılık yapmasını istediklerini savundu. Toplantılara eski TRT yöneticileri ve RTÜK yöneticileri ile, bazı gazeteciler ve akademisyenlerin katıldığını aktaran Altınay, henüz somut bir proje yada önerileri olmadığını ifade etti. Bu gerçekleştiği zaman kamuoyuyla paylaşacaklarını savunan Altınay, hükümet ya da TRT yönetimiyle ilgileri olmadığını iddia etti. Kanada ve Fransa’da da bu tartışmaları yürüttükleri bilgisini veren Altınay, buralardaki çalışmalarının daha somut hale geldiğini söyledi. Haber Sen üyelerinin kendilerini yanlış anladığını iddia eden Altınay, medyada sadece özel sektörün söz sahibi olmasını istemediklerini savundu. Uluslararası bir enstitünün niçin böyle bir tartışmaya gerek duyduğuna açıklık getiremeyen Altınay, “Türkiye’nin yüz aklarıyla” çalıştıklarını savundu.
ÖZELLEŞTİRME KONUŞULUYOR
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Ögretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Çaplı, toplantılara katıldığını, toplantılarda, TRT’nin özelleştirilmesinin de konuşulduğunu söyledi. TRT yöneticilerinin daveti üzerine, TRT’de bir toplantıya katıldığını ifade eden Çaplı, yöneticilerin kendisine TRT’nin özelleştirileceği konusunda duyumlar aldıklarını söylediklerini ifade etti. Benzer bir açıklamayı Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın da yaptığını hatırlatan Çaplı, hükümetin TRT’yi özelleştirmek istediğini ifade etti. Bir akademisyen olarak TRT’ye karşı kendini sorumlu hissettiğini belirten Çaplı, bu konuda duyarlı olan arkadaşları ile, somut bir proje hazırlamak için bu yola girdiklerini söyledi.
“TRT’ye sahip çıkmak için bir şeyler yapmalıyız, özelleştirelim demekle olmuyor, özelleştirmeyi düşünüyorlar, ama ortada somut bir öneri yok” diyen Çaplı, her kesimden temsilcimerin katılacığı, 30-40 kişinin katıldığı bir toplantı planladıklarını, ancak maddi sebeplerden dolayı toplantıları ayrı ayrı yapmaya karar verdiklerini kaydetti. “Kamu yayıncılığının geleceği ne olacak, buna kim ne diyor, bunu öğrenip ortaya koymayıyız. Nasıl bir TRT istiyoruz; devletin baskısı altındaki TRT mi, yoksa bağımsız bir TRT mi? Herkesin görüşünü alıp hükümetin karşısına bir uzlaşı metniyle çıkmak istiyoruz” diyen Çaplı, bir oldu bitti ile TRT’nin özelleştirilmesini istemediğini, parasal kaynak, bağımsızlık, çoğulculuk gibi meselelerin nasıl çözüleceğine dair cevaplar aradıklarını ileri sürdü.
Haber Sen üyelerinin yaptığı eyleme üzüldüğünü belirten Çaplı, tepkilerden dolayı toplantıları yapıp yapmamayı düşündüğünü söyledi. TRT için kötü bir şey düşünmesinin mümkün olmadığını, aynı safta olduğu kesimlerin kendisine tepki göstermesini anlayamadığını savunan Çaplı, Haber Sen’in de görüşlerini almak istediklerini aktardı.
DANIŞMA KURULU
Açık Toplum Enstitüsü çalıştığı ülkenin tanınmış isimlerinden oluşan yönetim ya da danışma kurulu rehberliğinde hareket ediyor. Kurula yapılan başvurular bu kişilerden onay aldıktan sonra New York’taki OSI merkezine gönderiliyor. 2001-2006 yılları arasında bu görevi yapanlar arasında tanınmış isimler dikkat çekiyor.
2001-2002: Nebahat Akkoç, Şahin Alpay, Üstün Ergüder, Murat Belge, Osman Kavala, Ömer Madra, Nadire Mater, Oğuz Özerden, Can Paker.
2002-2003: Nebahat Akkoç, Şahin Alpay, Özlem Dalkıran, Üstün Ergüder, Murat Belge, Osman Kavala, Ömer Madra, Nadire Mater, Oğuz Özerden, Can Paker (Başkan), Salim Uslu.
2003-2004: Nebahat Akkoç, Özlem Dalkıran, Neşe Düzel, Ahmet İnsel, Eser Karakaş, Osman Kavala, Oğuz Özerden, Can Paker (Başkan), Salim Uslu.
2004-2005: Sabih Ataç, Neşe Düzel, Hasan Ersel, Ahmet İnsel, Eser Karakaş, Osman Kavala, Oğuz Özerden, Can Paker (Başkan), Ayşe Soysal.
2005-2006: Sabih Ataç, Ümit Boyner, Hasan Ersel, Osman Kavala, Oğuz Özerden, Can Paker (Başkan), Eyüp Can Sağlık, Ayşe Soysal, Murat Sungar.
Haber: Evrensel Gazetesi / Ercan Karakaya