Madenlerin sömürüsü bir kaç kişiyi zenginleştiriyor, çoğunluk için çevreyi mahvediyor. Son zamanlarda birtakım madenleri işletmeye başlamak isteyen yabancı şirketler, çevrede oturanların şiddetli direnişiyle karşı karşıya kalıyorlar. Ama akıl almaz vergi indirimleri ve Arjantin cordillera’sının (sıra dağları) % 75′ ini kapsayan el değmemiş bölgenin varlığı şirketlerin bırakıp gitmelerini engelliyor Endüstri, Ticaret ve Madencilik Sekreterliğine göre 1994 […]
Madenlerin sömürüsü bir kaç kişiyi zenginleştiriyor, çoğunluk için çevreyi mahvediyor.
Son zamanlarda birtakım madenleri işletmeye başlamak isteyen yabancı şirketler, çevrede oturanların şiddetli direnişiyle karşı karşıya kalıyorlar. Ama akıl almaz vergi indirimleri ve Arjantin cordillera’sının (sıra dağları) % 75′ ini kapsayan el değmemiş bölgenin varlığı şirketlerin bırakıp gitmelerini engelliyor
Endüstri, Ticaret ve Madencilik Sekreterliğine göre 1994 yılında madenlere yatırım 74 milyon dolarken, bu miktar on yıl içinde 8 kat artarak 2004 yılında 623 milyon dolara ulaştı. 2004 yılında değerli maden dış satımı da 1990’lı yıllara göre 5 katı artarak 1.2 milyar doları buldu.
Kayırmacılık
1990’lı yılların başında 400 küçük işletmenin elinde olan bu sektör, yabancı yatırımcılara imtiyaz tanıyan yasaların uygulanmasıyla gelişti.
Eski cumhurbaşkanı Carlos Menem (1989-1999) hükümetinin kabul ettiği bir yasaya göre devlet yeraltı maden yataklarını ancak özel şirketler eliyle işletebiliyor. Şirketler çıkardıkları madenin, uluslararası değerinden düşük tutulan bedelinin en çok % 3’ünü bir defaya mahsus olmak üzere devlete ödüyor.
Bir başka yasa ise ülkenin güneyinde Patagonya limanlarından ihracatı teşvik amacıyla, bu limanları kullanan dış satımcı şirkete devletin mal değerinin % 5’ini ödemesini zorunlu kılıyor. Yani, eğer bir şirket 10 yıl içinde 2.5 milyar dolar değerinde maden çıkartırsa, devlet 50 milyon dolar (% 2) kazanacak ama şirkete 125 milyon kadar (% 5) para ödeyecek.
Arjantin’de yaşanan ekonomik krizden sonra 2002 yılında kabul edilen Acil Ekonomi Yasası bu dalavere düzenini etkilemedi çünkü hükümet maden şirketlerini madenlerden elde ettikleri kârı Arjantin’de yatırım için kullanmaktan muaf tuttu.
Güney’de Chubut ilinde Esquel’in şehir meclisi, “Bunun anlamı, şirket 2.5 milyar dolar değerinde altın çıkartabilsin diye biz 75 milyon dolar ödeyeceğiz demektir” diyor.
Kanada şirketi Meridean Gold altın ve gümüş arıtmada siyanür kullanmayı planladığından, Esquel halkı başından beri bu projeye karşı çıkmıştı.
Altın Projesinin Çevreye Tehlikesi
Çevre hakkında yazılan bir sürü rapor bu metotla altın arıtımının ekosisteme vereceği zararlara dikkat çekti ve artıkların kolayca toprağa ve yeraltı su kaynaklarına karışacağını belirtti.
Dağlar ve el değmemiş ormanlarla çevrili göz alıcı güzellikte Esquel şehrinin Mart 2003 yılında yaptığı halkoylamasında, halkın % 81’i altın ve gümüş çıkartılması ve arıtımını çevre kirlenmesine kesinlikle yol açacağı için reddetti. Halkın bu direnişi karşısında Meridian Gold Şirketi dava açtı ve mahkeme iki yıl önce şirket aleyhine karar verdi. Meridian Gold yüksek mahkemeye başvurdu ve dava yüksek mahkemede devam ediyor.
Kuzey Bölgesi Catamarca’da da benzer şikayetler oldu. Temmuz ayında Vis Vis toplumu Bajo la Alumbrera madenine karşı nehirlerde “geri döndürülemez” hasara yol açan “kusurlu çevre kirletmesi” gerekçesiyle dava açtı. Aynı zamanda dava dilekçesinde işe alınan 800 işçiden sadece 80’inin bölgeden olduğunu belirtti.
Bajo la Alumbrera madeni – burada Arjantin, Avustralya, Kanada, Şili, İngiliz ve ABD yatırımları var- Vis Vis’ten 20 kilometre uzakta yeryüzü altın yatakları. Yataklar derin bir fayın bir parçasını oluşturuyor. Vis Vis nehri yataklara suyu Catamarca’nın en büyük yeraltı su rezervuarından getiriyor.
Infocivica Ajansı’nın açıkladığı, Haziran 2003 yılında Madencilik Sekreterliğinin hazırladığı gizli bir rapora göre “Bajo la Alumba altın yataklarında altın çıkarma ekosistemde geri döndürülemez hasara yol açtı” ve aynı zamanda suda yüksek miktarda sülfat bulundu.
Uzmanların tahmini eğer proje çevreyi kirletmeğe aynı hızda devam ederse, bölgenin temizlenmesi ve normale dönmesi on sekiz asır sürecek.
Güney Arjantin’de Rio Negro ilinde de maden şirketlerine karşı sesler yükseliyor. Maquinchao, Ramos Mexia ve Sierra Colorado belediyelerinde halk değerli maden kazılarında siyanür ve diğer çevreye zararlı maddelerin kullanılmasını yasaklatmayı başardı.
Madencilik Çalışmaları Artıyor
Kuzeydoğu Arjantin’de San Juan’da Vali Jose Luis Gioja’nın halkoylamasını yasakladığı Calingasta şehrinde maden arama faaliyetleri arttı. Şili sınırında Mendoza’da Kanada maden şirketi Tenke ve Arjantin’deki yan kuruluşu Depromin Papagayos bölgesinde altın ve bakır porfir çıkartmak istiyor.
Bölge halkının teknik danışmanlarına göre yeryüzü yataklarının işlemeye açılması çok miktarda su kullanımını gerektirecek, aynı zamanda arıtma işleminde kullanılan kimyasal maddeler çevre kirlenmesine yol açan ciddi bir tehlike olacak.
Mayıs sonunda Patagonya Örgütleri Genel Toplantısına katılan açık yeryüzü maden yataklarının işletilmesine karşı haraket grupları -Chubut ve Neuquen ve Rio Negro illeri dahil- “Siyanüre Hayır De” dediler.
Toplantıya katılan temsilciler, “Kurallara aykırı bir yasaya ve kendini beğenmiş bir hükümetin politikasına yaslanan maden sektörü değerli madenlerimizi almaya devam edecek ve bize çorak topraklar kalacak” dediler ve bu projelerin “ekonomiyi, yaşam değerlerini ve çevreyi” tahrip ettiğine dikkat çektiler.
Aynı zamanda madencilik şirketlerinden biri tarafından hazırlanan çevre etkilenmesi hakkında bir rapor, “kendi çıkarlarını koruyan tek yanlı, konunun çok yönlü sonuçlarını ve karmaşıklığını dikkate almadığı” için reddedildi. “Bu çalışmalar zararları azaltıyor ama biz, küçük veya büyük, hiç zarar istemiyoruz.”
(www.esquelonline.com adresinden Latinbilgi.Net tarafından çevrilmiştir)